31 Temmuz 2009 Cuma

İlk 2 hafta programı...

2 Ağustos için aldık biletlerimizi, hazır kıta bekliyoruz. Bu maç Olimpiyat'ta değil, Almanya'da oynansa, oraya gitmek için de elimden geleni yapacaktım. Bu yüzden farketmiyor maçın nerede oynanacağı. Ancaaak lig fikstürü çekilip, ilk maç İstanbul BŞB deplasmanı olunca bir afalladık elbette. Son şampiyon olarak ilk maçı bizim oynayacağımız aşikardı. Eh, bu da kafadan 5 günde 2 Olimpiyat macerası demekti. Evet, hem 2 Ağustos'ta, hem 7 Ağustos'ta Olimpiyat Stadı'ndayız. Herkese nasip olmaz.

İkinci hafta müsabakası ise seyircisiz oynanacak. İlk önce 'of ya kaçtı güzelim maç' diyip, maçı ne olursa olsun semtte izleme hayalleri kurdum. Sonra bugün program açıklanıp maçın benim Kanada'ya dönüş günümde oynanacağını öğrendim ve resmen çıldırdım. 5 dakika sonra 'ya maç seyircili olsaydı da ben dönüş günüm olduğu için izleyemeseydim' diye düşündüm ve maç seyircisiz olduğu için neredeyse şükredecektim.

Yılın açıklanan ilk programıyla hem benim ruh halimi baya bir bozdular, hem de yılın ilk tuhaflığına imza atarak ilk iki hafta maçımız arasına 10 gün koydular... Allah bu sene de yardımcımız olsun...Amin.

Süper Kupa:
2 Ağustos Pazar: 21:00 BEŞİKTAŞ - Fenerbahçe (Olimpiyat Stadı)
Süper Lig 1.Hafta:
7 Ağustos Cuma:
21:00 İstanbul BŞB - BEŞİKTAŞ (Olimpiyat Stadı)
Süper Lig 2.Hafta:
17 Ağustos Pazartesi:
21:00 BEŞİKTAŞ - Antalyaspor (BJK İnönü Stadı)

30 Temmuz 2009 Perşembe

Barış Kupası | Güzel Final; 0-0

3.hazırlık maçımız ve ne galibiyet var, ne yenilgi. Lyon ve Porto gibi iyi takımlarla oynayıp, bu prestijli kupayı maç kaybetmeden bitirmek güzel.

Defansta zaman zaman açıklar versek de genel olarak gayet iyiydik bu gece. Sertlikten ödün vermeyen, sert müdahaleler sonrası sinmeyen, 90 dakika pres yapan, yerinde durmayan bir takım halindeydik. Bugün böyle bir performans görmeyi ben ummmuyordum, çok güzel bir sürpriz oldu.

Nihat'ı tekrar BEŞİKTAŞ formasıyla görmek çok güzeldi. Kısa sürede de olsa memnun edici şeyler gördük. Bir frikik, top kalecideyken saniyeleri sayma, arkadaşlarını alkışlarla yüreklendirme vs. Hoşgeldin tekrar Nihat. Serdar Özkan bildiğimiz gibi. Bobo'nun kafa karışıklığı geçiyor gibi sanki. Bu gece önceki maçlara göre daha istekli ve mücadeleciydi. Uğur ikinci yarı başında olmamalıydı, çok pas hatası yaptı ilk yarıda. Holosko, Tello'nun o ortasını değerlendirmen lazımdı be... Atılan yanılmıyorsam 13 korner vardı ama ciddi tehlike yoktu. Geçen sezonki Bursaspor deplasmanı geldi aklıma. Erhan'ı beğendim. İsmail'in zamana ihtiyacı var belli. Ferrari hatalarını azaltmış gibiydi. Nobre,Sivok ve Ernst bildiğimiz gibi (bu sefer olumlu anlamda). Fink de mücadeleci yapısı ve etkili şutları ile ümitlendirdi. Erkan'dan çok bir şey göremedik. Bu arada ilk yarı bir pozisyonda ayağı kayan Rüştü'nün umarım ciddi bir sorunu yoktur. Hakan'ı da es geçmemek lazım, çok kritik kurtarışlar yaptı.

Velhasil; Barış (Kupası) bitti, savaş (2 Ağustos) başlasın...

28 Temmuz 2009 Salı

Barış Kupası | D Grubu 3.maçı: BEŞİKTAŞ - FC Porto

3 Ekim 2007 'te canımız çok yanmıştı. 90+3'te gelen gol ile yıkılmıştık. Belki o gün 1 puan alabilseydik Porto'dan, o sezon ki Avrupa maceramız daha değişik şekilde sonlanacaktı. Bir başka Porto maçı ve bu maç da yakın geleceğimizi etkileyecek öneme sahip.

Kazanırsak, Barış Kupası'nda yarı finale çıkıyoruz. Ve bu belki de Pazar günü oynanacak Süper Kupa'nın ertelenmesine neden olacak. Yok, yarın yenemezsek kupadan eleniyoruz ve Pazar günü Olimpiyat Stadı'nda Fenerbahçe ile karşılaşıyoruz. Ortada bir zorunluluk hali var. Kazanmak zorundayız. Takıma böyle bir zorunluluk halini sezonun başında yüklemek ne kadar doğru olur bilinmez. Ancak prestjili bir kupaya katılmışken, insan ister istemez heyecanlanıyor ve turlama hayali kuruyor.

Zorunluluk halinin yanısıra bir de zorluluk hali var. Saat 23.30'da başlayıp, Futbol Smart'ın yayınlayacağı maçı izleyebilecek cafe bulma zorluğu. Takımımızın sahada, bizim maçı izleyebileceğimiz mekan bulma konusunda işimiz rastgitsin, ne diyeyim... Yarın akşam yarı finalde rakibimiz Atlante/Aston Villa başlıkları atabilmek, ayrıca Sevilla şehrinde 2005 Kasım ayında elde ettiğimiz (Uefa Kupası'ndaki 3-0'lık Sevilla yenilgisi) kötü anıları silebilmek dilegiyle...

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Nasıl yani?

Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Şeref Yalçın, Delgado ile yaptıkları son görüşmeden de sonuç alamadıklarını söyledi. Delgado'nun sözleşmesini dondurmayı düşünmediğini bir kez daha tekrar ettiğini belirten Yalçın, "Delgado, 3 ay sonra iyileşerek sahalara dönebileceğini ve bu nedenle sözleşmesini dondurmaya gerek duymadığını söyledi. Biz bu konu ile ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Kaynak: Ntvspor.net
İspanya’da takımla birlikte olan Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Sarsmaz açıkladı. Delgado’nun sözleşmesi askıya alınıyor. Sarsmaz, “Delgado’nun babasıyla görüşmelerimiz sürüyor. Sanırım sözleşmeyi askıya almayı kabul edecekler. Son detayları konuşuyoruz. Bana göre bu sorunu çözdük” dedi. Kaynak: Maraton.com.tr
Nasıl yani?

26 Temmuz 2009 Pazar

Optik Başkan!

Seni unuttuğumuz gün, öldüğümüz gündür bizim...

Barış Kupası | Olympique Lyon 1-1 BEŞİKTAŞ

Fazla bir yorum yapmam yersiz olur, maçı izleyemedim çünkü. Günün tesellisi iki arkadaşımın ömür boyu unutamayacakları bir anlarında yanlarında olmamdı.

Bunu yanısıra; Lyon'a Barış Kupası'nda yine yenilmemek güzel. Umutları ikinci maça taşımak güzel. Nobre'nin gol atması güzel. Kötü bir oyun ile geçirdiğimiz söylenen ilk yarının ardından ikinci yarının belli kısımlarında iyi oynamamız güzel. Porto-Lyon 0-0 berabere kalsın. Biz, yenemiyorsak, Porto'yla da 1-1 berabere kalıp, yarı finale uzayalım. Bu plan da güzel.

Izdırap

Sen bugün sahadayken, ben senden uzaktaydım ya ey sevgili, tekrar anladım ki hayat senden uzaktayken ızdıraptan başka bir şey vermezmiş...

24 Temmuz 2009 Cuma

Barış Kupası | D Grubu 1.maçı: Olympique Lyon - BEŞİKTAŞ

Futbol 2009/2010 etiketinin ilk yazısı olarak burada yazmıştım Barış Kupası'na katılacağımızı. Sayılı gün geldi, geçti. Yarın kupadaki ilk maçımıza çıkıyoruz. Rakip 2003 yılında Barış Kupası'na katıldığımızda 2-1 mağlup ettiğimiz Olympique Lyon. Maçın başlama saati 21.30. Ne yazık ki ben izleyemeyeceğim gibi duruyor. Ancak Porto maçını mutlaka izleyeceğim. Böylesine prestejli bir turnuvadaki maçlarımızı kaçırmamak lazım.
İyi başlayalım, öyle gitsin. Saldır BEŞİKTAŞIM!

Voleybol'da bir transfer dalgası daha...

Gün geçmiyor ki Voleybol takımlarımızdan transfer haberi gelmesin. Bunda tabii ki oyuncular ile yapılan sözleşmelerın 1'er yıllık olmasının büyük payı var. Her sene olduğu gibi bu sezon da birçok oyuncu değişikliği oldu iki takımımızda da.

En son dün Bayan Takımımız'ın kadrosunu yazmıştık. Bugün biri yerli bir yabancı olmak üzere iki transfer daha yapıldığını resmi site aracılığıyla öğrendik. Yerli oyuncu olarak Yağmur Koçyiğit'i transfer etmişiz. 2 yıl önce formamızı giyen Yağmur, geçen sezon İspanya 1.liginde kiralık olarak forma giymiş ve bu sezon takımımıza geri dönüyor. Yabancı transferimiz ise Sırbistan Milli Takımı'nda direkt oynayan, geçen sezonu şampiyon olarak kapamış Sırp takımı Postar 064 Beograd takımının kaptanı Jasna Majstrovic. İki oyuncumuzun da takımımıza hayırlı olmasını diliyoruz tabii...

24 Temmuz 2009 itibariyle Bayan Voleybol Takımımız'ın kadrosu ise şöyle;
Cansu Aydınoğulları
Duygu Sipahioğlu (Fenerbahçe Acıbadem)
Gizem Sancak
Hilal Yabuz
Jasna Majstrovic (Postar 064 Belgrad -Sırbistan-)
Melis Şahin
Müge Şakar (Bursa Nilüfer Belediyesi)
Pınar Eren
Yağmur Koçyiğit (Aguere -İspanya-)
Yeliz Askan
Zeynep Seda Eryüz (Eczacıbaşı)

***

Önceki günlerde Manavgatspor'dan Erdem Sonat ve İstanbul BŞB'nden Soner Erol'u transfer eden Erkek Takımımız ise dış transferde 3 oyuncu ile daha anlaştı. Buna göre İstanbul BŞB'nden pasör Mustafa Oğuz Ramazanoğlu, Kastamonu Bozkurt Bld'sinden libero Hasan Körfez ve MEF Okulları’ndan orta oyuncu Erman Güçin ile 1'er yıllık sözleşme imzalandı. Transferlerin takımımıza faydalı olması dileğiyle...

23 Temmuz 2009 Perşembe

Bayan Voleybol Takımımız'ın kadrosu

Bir süre önce yeni transferlerimizi yazmıştım blogda. Ancak dün yeni gelişmeler yaşandı takımımızda. Bir yandan transferlere devam ederken, bir yandan da kadromuzu şekillendiriyoruz. Bu minvalde bir yeni transfer daha yapıp, geçen sezon kadromuzda bulunan 6 oyuncu ile sözleşme yeniledik.

Yeni transferimiz Bursa Nilüfer Belediyesi'nden Müge Şakar. 1981 doğumlu ve 1.85 boyundaki yeni oyuncumuz orta oyuncu olarak görev yapıyor. Sözleşmesini yenilediğimiz oyuncularımız ise liberolarımız Pınar Eren ve Melis Şahin, pasör çaprazlarımız Yeliz Askan ve Hilal Yabuz, smaçörümüz Gizem Sancak ve pasörümüz Cansu Aydınoğulları. Sözleşmelerin süresi ise 1'er yıllık.

23 Temmuz 2009 itibariyle Bayan Voleybol Takımımız'ın kadrosu ise şöyle;
Cansu Aydınoğulları
Duygu Sipahioğlu (Fenerbahçe Acıbadem)
Gizem Sancak
Hilal Yabuz
Melis Şahin
Müge Şakar (Bursa Nilüfer Belediyesi)
Pınar Eren
Yeliz Askan
Zeynep Seda Eryüz (Eczacıbaşı)

Konu ile ilgili eski yazılar: Voleybol'da 4 transfer

21 Temmuz 2009 Salı

Basketbolda 2 Transfer: Engin Atsür ve Brad Newley

Erkek Basketbol Takımımız, bugün 1 yerli, 1 yabancı oyuncu transferi yaparak, transferi şimdilik kapadı. Takımımız, bir süredir dirsek temasında olduğumuz milli oyun kurucu Engin Atsür ve son 2 sezondur Yunan Ligi'nde forma giyen Avustralyalı forvet Brad Newley ile 1'er yıllık anlaşma sağladı.

Yıldızı NCAA'de oynarken parlayan ve 2006 Dünya Şampiyonası'nda iyi bir turnuva geçiren Engin Atsür 2008/09 sezonunun büyük bölümünü topuğundaki sakatlık nedeniyle oynamadan geçirdi. Bu yıl fazla süre alarak kendini göstermek ve tekrar kanıtlamak isteyen oyuncu bizimle anlaştı. Yeni oyuncumuz A Milli Takım Eurobasket 2009 aday kadrosunda da yer almakta.

Brad Newley ise 2003 yılında Avustralya Milli Takımıyla U-19 Dünya Şampiyonluğu yaşadıktan sonra 2007 yılına kadar spor yaşantısına ülkesinde devam etti. Oyuncumuz son 2 sezonu ise Yunan Ligi'nde geçirdi. Newley özellikle iyi bir şutör olarak tanınıyor.

Geçmiş sezonlardaki transfer politikalarının aksine ilk etapta kadrosunun iskeletini koruyan ve gerekli bölgelere nokta transferler yapan takımımız, bu transfer stratejisi sayesinde büyük ihtimalle geçmiş sezonlarda yaşanılan maddi sorunları da yaşamayacak. Son derece dengeli harcanan bütçe sebebiyle daha huzurlu bir sezonun geçirilmesi olası gözüküyor.

20 Temmuz 2009 itibariyle Erkek Basketbol Takımımız'ın kadrosu ise şöyle;
Mire Chatman
Engin Atsür
Arın Soğancıoğlu
Brad Newley
Haluk Yıldırım
Muratcan Güler
Ömer Ünver
Lonny Baxter
Cevher Özer
Kevin Fletcher
Kerem Özkan
Adem Ören

Basketbol Bayanlar | Eurocup 2009/2010 Fikstürü

Yeni sezonda FIBA Eurocup'ta mücadele edecek Bayan Basketbol Takımımız'ın ilk turdaki rakipleri belli oldu. F Grubu'nda mücadele edecek olan takımımız, Ermenistan'dan Hatis Yerevan, Yunanistan'dan Athinaikos BC ve Rusya'dan Chevakata Vologda takımları ile eşleşti. Takımımız, gruptaki ilk maçında 12 Kasım 2009 Perşembe günü deplasmanda Chevakata Vologda ile karşılaşacak.

Takımımız'ın, F Grubu'nda karşılaşacağı takımlardan Athinaikos BC ve Chevakata bu kupada geçen sezon çeyrek final oynamasını göstermiş takımlar. Hatta Chevakata, çeyrek finalde Galatasaray ile eşlemiş ancak iki maçta da yenilerek elenmişti. Ermeni takımı ise ilk kez Avrupa Kupaları'na katılacak olan, tecrübesiz bir ekip.

Bu turda 6 maç yapacak takımımız, turu atladığı takdirde kupada son 32 takım arasına kalmış olacak.

İşte takımımız'ın tüm fikstürü;
12 Kasım 2009 / 1.maç:
Chevakata - BEŞİKTAŞ
19 Kasım 2009 / 2.maç:
BEŞİKTAŞ - Athinaikos BC
26 Kasım 2009 / 3.maç:
BEŞİKTAŞ - Hatis Yerevan
3 Aralık 2009 / 4.maç:
BEŞİKTAŞ - Chevakata
10 Aralık 2009 / 5.maç:
Athinaikos BC - BEŞİKTAŞ
17 Aralık 2009 / 6.maç:
Hatis Yerevan - BEŞİKTAŞ

Konu ile ilgili eski yazılar: Bayan Takımımız Eurocup'ta

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Vedat Okyar'ı kaybettik...

10 yıl boyunca formamızı giyen (1968-1978), efsane kaptan, güzel insan, iyi BEŞİKTAŞLI Vedat Okyar'ı kaybettik. Kaptanımız, ne yazık ki direnemedi bu amansız hastalığa ve hayata gözlerini yumdu bugün...

Tüm camiamızın başı sağolsun. Allah, Vedat abimizin yakınlarına sabır versin. Kendisinin ruhunu şad, mekanını cennet eylesin...

Hazırlık Maçı | BEŞİKTAŞ 1-1 Catania

Amacım maç başlamadan 20-25 dakika önce stadda olup, yeni transferler tribüne çağrıldığında orada bulunmaktı. O amacıma ulaşmıştım. Ancak beklediğimin aksine tribüne ilk çağırılan oyuncumuz bir yeni transfer değil, Fabian Ernst'ti. İlk kimi çağıralım diye bana sorsalar, ben de Fabian Ernst derdim, o ayrı. Bu arada es geçmemek lazım; biz Ernst'i çağırdık ama yine ilk 11 birlikte geldi tribüne, geçen sezon son maçlarda olduğu gibi. Bunu bu sezon boyunca da sürdürcek miyiz acaba?
Yeni transferlerimiz çağrıldı, teknik heyet onurlandırıldı. Ardından Catania sahaya çıktı, Orhan Şengürbüz için saygı duruşunda bulunuldu ve maç başladı. Maç iki takım adına da pozisyonlarla başladı. Daha 2.dakikada onlar, ardından gelen 5-6 dakikada biz bir pozisyondan yararlanamadık. Derken 31.dakika bir yan top ve top ağlarımızda. Golden sonra bir tehlikeli pozisyon daha yaşadık başka bir yan topta. Ben bunu Ferrari-Sivok anlaşmazlığına veriyorum. Zamanla daha iyi olacaklar umarız.

İkinci yarı Bobo-Holosko-Tello-Yusuf dörtlüsü sahadaydı. Holosko ve Tello'ya tezahurat yapıldı karşılığı alındı. Yusuf'a tezahurat yapıldığında maç başlamıştı, cevap veremedi. Bobo'ya ise sevgi gösterisinde bulunulmasına rağmen Bobo bize cevap vermedi. Can sıkıcı bir durumdu açıkcası...
Tribün dale'yle coşarken, bir çift vuruşta golümüz geldi. Ardından yine orta alan mücadelesinin ağırlıklı olduğu bir maç izledik. Hiç bir gerginlik olmaması, 1-2 faul dışında sertlik olmaması, iki takımın da sakat vermemesi güzeldi.

Eski Açık-Yeni Açık'ta toplam 500-600 kişi vardı herhalde. Yeni Açık 2.katta 70-80 kişilik bir grup vardı. Ne zaman baksam elleri kolları havada, bir şeyler söylüyorlardı ancak sesleri bize ulaşmıyordu doğru dürüst. Aslında onları karşılıklı tezahurat ile onore etmek lazımdı... Kapalı kombinelerin de geçmesiyle tamamen dolu olmasa da, iyi bir kalabalık vardı.
İlk hazırlık maçımızı öyle böyle atlattık... Bundan sonraki hazırlık maçları çok daha keyifli, çok daha ilgi çekici olacak, orası kesin... Yine de güzel bir gece yaşandı Dolmabahçe'de. Hele hele benim bu yaz ki İnönü'deki son maçım olduğunu düşünürsek...

Tello vs. Catania

Kısa günün kârı diyebilirim bu video için. Çift vuruşu kullanırken o anı kayıt etmek geldi içimden ve pozisyon gol oldu. Güzel gol Allah için, iyi ki kayıt etmişim.

19 Temmuz 2009 Pazar

Yeryüzündeki cennete dönüş..

İnönü'den uzak kalınan gün sayısı 48. En son şampiyonluk kutlaması için 31 Mayıs'ta yerimizi almıştık stadda ve yukarıdaki tablo çıkmıştı ortaya. Haziran'ı ve Temmuz'un yarısını pas geçtik. Pazar günü 21'de başlayacak Catania maçı ile gayriresmi olarak hem futbol hem tribün sezonunu açıyoruz. Özlemiştik... Çok güzel oldu bu hazırlık maçı. Hele hele İnönü'de oynanacak ilk lig maçının da seyircisiz olacağını düşünürsek.

Yeni transferlerimizle, yeni formalarımızla, yavaş yavaş duble kupa rüyasından uyanarak, geliyoruz... Hadi hayırlısı..

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Bayanlarda Eurocup'tayız!

2008/09 sezonunda Euroleague'de mücadele eden ancak 6 takımlı grupta ilk 4 sıraya giremeyerek ilk turda elenen Bayan Basketbol Takımımız'ın bu yıl Eurocup'ta mücadele edeceği açıklandı. Takımımız'ın yanısıra Botaş ve Samsun Basket kulüpleri de bu kupada ülkemizi temsil edecek.
Kupada toplam 38 takım, 8'i 4'erli, 2'si ise 3'erli gruplarda mücadele edecek. Kura çekimi 21 Temmuz Salı günü Almanya'nın Freising kentinde yapılacak.

Voleybol'da 4 transfer

Voleybol Takımlarımıza 2'şer transfer yapılmış. Resmi sitemizdeki haberlere göre, Bayan Takımımız, Eczacıbaşı'dan Zeynep Seda Eryüz ve Fenerbahçe Acıbadem'den Duygu Sipahioğlu'nu, Erkek Takımımız ise Manavgatspor'dan Erdem Sonat ve İstanbul BŞB'nden Soner Erol'u transfer etti.

Voleybol liglerinde mücadele eden sporcularla ilgili çok bilgim olmadığı için ayrıntılı bir yorum getiremiyorum bu transferlere. Ancak yeni oyuncularımızın geldikleri takımlar üzerinden bir fikir yürütebiliyorum. 2008/09 sezonunun şampiyonu ve finalisti olan takımlardan birer oyuncu kadroya katmak önemli bir hamle ne olursa olsun. Ayrıca, Bayan Takımımız'a transfer olan Duygu Sipahioğlu'nun 2003-2006 yılları arasında yine takımımızda oynadığını belirtelim. Kendisi 2006/07 sezonunu Gaziantep Şahinbey Bld'sinde, 2007/08 sezonunu Polonya'da, geçen sezonunu ise Fenerbahçe Acıbadem'de geçirmiş.

Erkek Takımımız'ın transfer ettiği oyunculardan Soner Erol da, geçen sezonun şampiyonundan geliyor. Erdem Sonat ise geçen sezonu orta sıralarda tamamlayan Manavgatspor'dan transfer edildi. Bu iki oyuncunun da kariyerlerine bakınca, bu lige geri dönüş yapmış takımımıza ciddi katkılar sağlayacaklarını düşünüyorum.

Bu arada iki takımımıza da bu transferlerin yanısıra yabancı oyuncu transferi de yapılacakmış. Tüm transferlerimiz hayırlı olsun.

Çubuklu Alınır!

Herkesin bildiği üzere formalarımız bugün tanıtıldı. An itibariyle çubuklu formayı almayı kafaya koydum. Gerek son çubuklu formamın 2003/04 sezonundan olması, gerek geçen sezonu formasız geçmem nedeniyle bu karara varmam çok zor olmadı. Ustüne üstlük bir de bu sezonki formalara amblemdekinden ayrı bir Ay-Yıldız konulduğunu gorünce, hiç hiç zor olmadı bu kararı almak. Cumartesi günü forma alım olayını bitirip, Catania karşısına yeni formamla çıkmayı istiyorum.

Bu arada diğer iki formayı çok kötü bulmadım genelin aksine. Yeni bir şarkının, ilk başlarda beğenilmemesi ancak kulak alıştıkca insanın hoşuna gitmesi gibi bir durum olacağını düşünuyorum. Şu an için herkes yadırgıyor bu farklı tasarımları ancak zamanla, maçlar geçtikce herkesin daha olumlu düşünecegini sanıyorum. Umarım yanılmam. Kartalyuvaları'nın bu sezon da iyi ciro yapması en büyük temennimizlerimizden biri elbette. :)

Yeni formalarımız takımımıza hayırlı olsun.

Düzenleme: Forza'da çubuklu'nun 105, diğer ikisinin 95 TL olacağı yazılmış. Umarım doğru değildir. Kartalyuvası iyi ciro yapsın derken bunu kastetmiyordum ben. :/

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Kuruçeşme'den #2

Sembolik saati biraz geçmişti Kuruçeşme Arena'ya vardığımızda. El yapımı pankartlarla süslenmişti her taraf. Ancak öyle bir kalabalık yoktu. Saat 20-20.30'a doğru hareketlenmeye başladı ortam.

O sıralarda tekneler de yanaşmaya başladı Kuruçeşme'ye. Biz mekandan çıktığımızda 23.30'du saat. Sanırım bizden biraz sonra da bitmiş aktivite. Ve son demlerinde sanıyorum alkolün etkisiyle bazı sürtüşmeler yaşanmış. Madde madde değerlendireyim ben de elimden geldiğince geceyi;

- Gece Alen abinin hoşgeldin konuşması ve üçlüsüyle başladı.
- Pascal Nouma ile irtibat halinde olunmuş sabahlara kadar ancak bir problem çıktığı için gelememiş (Fransa'nın kurtuluş günüyle alakalı bir şeydi yanılmıyorsam)
- Gecenin hemen başında ve bazı bölümlerinde kaybettiğimiz büyüklerimizi, değerlerimizi anmamız beni çok memnun etti. Barış Akarsu, Kazım Kanat, Optik Başkan unutulmadılar. Ha keza Vedat Okyar da...
- Neco gayet iyi bir sunum yaptı. Sunumuna onun Kurtlar Vadisi'ndeki söylemleriyle başlaması harika oldu. 'Şampiyon BEŞİKTAŞ olur demedim mi İbrahimmm' ...
- Demet Akalın neredeyse her kutlamamızda sahneye çıktığı için alıştık onu görmeye. Yalnızdünkü canlı performansı berbat ötesiydi. Hani müzik eleştirmeni kesilme gibi bir niyetim yok, çok da anlamam zaten ama cidden kötüydü yani.
- Şebnem Bal neden oraya çağrıldı anlayamadım. Bence kendisine ayıp edildi. Fenerbahçeli olmasından önce bir bayana bu tür bir karşılama hoş olmadı. Ancak kendisi de taraftara laf yetiştirmek yerine hanımefendiliğini korumasını bilecekti. O da agresifleşince ortalık iyice gerildi.
- Sahneye en çok yakışan ve taraftarı en çok memnun eden açık ara Hakan Altun'du. Kendisi bizden tamamıyla farksız. Bir taraftarımızı alıp sahneye çıkarmışlar gibi. İletişimi süperdi. Sahnede sanatcılar varken en çok tezahurat yapma imkanını o sahnedeyken bulduk. Yalnız 'Allah size alkış başına 1 milyon dolar versin inşallah' cümlesini sarkfettikten hemen sonra taraftardan 'neyleyim cebimde milyon doları, sen şampiyon olmayınca' cevabını o da beklemiyordu herhalde :)
- Sahnede yer alan üç spor yazarının (Cem Dizdar, Adnan Bostancıoğlu, Rıdvan Akar) da samimiyetleri gözlerinden okunuyordu. Yerimiz aslında sizin yanınız tarzından şeyler söylediler, ki bunu samimiyetle söylediklerine eminim. Cem Dizdar'ın ayrıca başarıya fazla itibar etmemesiyle ilgili cümleleri çok manidardı.
- Ragıp Savaş nam-ı-diğer Şekerim Fuat, köprü dizisinin deli mühendisi, Eşber Yağmurdereli diğer önemli konuklarımızdı.
- Vedat Özdemiroğlu sahneye çıkıp 3-4 şiirini okudu. Kafası bir milyon gibiydi açıkcası. Ancak yine de enerjisi ve neşesi yerindeydi. Sabri Dino ile ilgili kısmı çoğu taraftarımız anlamadı, eminim. Sanırım alkollü olmasa, o da o şiiri okumadan önce çok daha ayrıntılı bir açıklama yapardı.

- Redd'in 'ben aslında opera sanatcısıyım ve sizin Fenerbahçe ile ilgili operanızı da biliyorum ancak şu an televizyonlar çektiği için söyleyemeyeceğiz.' cümlesi herkesi kopardı.
- Redd'in söylediklerine bir benzerini Çemberimde Gül Oya şarkısını söylerken taraftarın Ekinler dize kadar'a kaymasından sonra Haluk Levent de söyledi. 'Siz aldınız mesajı...' dedi.

- Takım yalnızca 5 dakika sahnede kaldı. Ben oyuncularımızın teker teker anons edilmesini, kupaların tekrar semaya yükselmesini bekliyordum/istiyordum. Kutlamanın futbolcularla ilgili kısmı hayalkırıklığı oldu desem yanlış söylemem. Yine de Ümraniye'den kalkıp geldiler. Hepsine teşekkür etmek gerek.
- El yapımı pankartlar çok güzellerdi. Ancak tartışmasız en güzeli tuvalet girişinde yer alandı.

- Quaresmaaa Quaresmaaa tezahuratlarıyla umarım birileri mesajı almıştır. Gerçi her yabancı transferi maddi açıdan bizi çökerttiği için ben gönül rahatlığıyla isteyemiyorum ya neyse... Yıldırım Demirören tam bu transferle ilgili iddialı açıklama yapmadı, oh be dediğim anda 5 yıl şampiyonluk mevzusunu açarak, yine yaptı yapacağını.

- Şairler Parkı'ndan arkadaşlarımızın ve onların arkadaşlarının el emeği göz nuru pankartları da bütün görkemiyle kutlamada yerini almıştı. Ellerine sağlık onların da.
- Gece genel anlamda güzeldi. Süperdi! Gelemeyenler çok büyük şeyler kaçırdı! diyemeyeceğim. Zaten böyle gecelerin bundan güzel olması da zor. Sonuçta stadda değilsiniz, mekanda tek sahip siz olsanız da, deplasmanda gibisiniz. Yine de gayet güzel bir organizasyon oldu. Hani bir kez daha olsa yine hiç düşünmeden giderim, öyle diyeyim. Bu organizasyonda emeği geçenlere teşekkürler demeyi de unutmayayım.
- Artık 19 Temmuz'u bekliyorum. Bu tatilde son kez İnönü'ye ayak basabileceğim. Heyecanlanmaya şimdiden başladım bile...

Kuruçeşme'den #1

Bu gecelik bu kadar. Ne yazı yazacak kafa var, ne de fotoğrafları ekleyecek güç. Çarşamba günü ikisini birden yaparım. Şu an söylemeyi çok istediğim tek bir şey var -ki ben bunu neredeyse hergün kendi kendime tekrarlıyorum- ; Allahıma şükürler olsun ki BEŞİKTAŞlıyım. Bu camianın, bu taraftar topluluğunun bir parçası olmak bir ömre bedel yemin ederim.

13 Temmuz 2009 Pazartesi

ÇARŞI Sabaha Karşı!

Bileti olmayanlar, hala haberdar olmayanlar -ki haberdar olmamak için uzayda yaşamak lazım herhalde :)- veya karar verememişler için yazılıyor bu yazı. Biletinizi alın, haberdar olun, kararınızı o gece orada olma yönünde verin. Şahsen ben şanslı hissediyorum kendimi o gece orada yer alacağım için. Uzun süredir sabırsızlıkla bekliyorum bu geceyi. Harika bir gece geçireceğiz inşallah. Ve Kuruceşme'den Boğaz'a, İstanbul'a ve tüm Türkiye'ye tekrar haykıracağız;

Şampiyon olduk işte BEŞİKTAŞIM bu sene....
Not: Meşalesiz gelen Fenerli olsun :)

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Tarabya // Bayraklar-Pankartlar Fora!

U-13 Takımımız Türkiye Üçüncüsü!

1. ve 2.kademe maçlarını kayıpsız geçerek Türkiye Şampiyonası Yarı Finali'ne kadar yükselen U-13 Takımımız, bu haftasonu Yarı Final ve Final maçları için Kütahya'daydı.

Kütahya'daki ilk maçında 10 Temmuz Cuma günü Bucaspor ile yarı finalde karşılaşan takımımız, rakibine 2-1 mağlup oldu. Takımımız, bu sonuçla finale yükselme şansını kaybetti ve Türkiye üçüncülüğü müsabakasında yarı finalde Fenerbahçe'ye 3-1 yenilerek elenen Samsunspor ile eşleşti.

Üçüncülük maçına 11 Temmuz Cumartesi günü çıkan takımımız, saat 16.30'da başlayan karşılaşmada rakibini 5-1 yenerek turnuvayı üçüncü olarak kapadı.

Sezon boyunca birçok başarılı sonuca imza atarak yüzlerce takımın arasından son 4 takım arasına kalmayı başaran ve turnuvayı üçüncü olarak kapatan takımımıza ve teknik heyetimize tebrikler. Sizlerle gurur duyuyoruz çocuklar!

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Eurocup'ta Rakip: Kraftwerk Wels (Avusturya)

Erkek Basketbol Takımımız'ın, Eurocup ön elemesinde karşılaşacağı rakip belli oldu. Rakibimiz Avusturya şampiyonu Kraftwerk Wels. Ön eleme turundaki ilk karşılaşma Avusturya'da 20 Ekim'de oynanacak. Rövanş karşılaşması 27 Ekim'de Akatlar Arena'da.

7 Temmuz 2009 Salı

Ferrari [nihayet] İstanbul'da!

Bir süredir gündemi meşgul eden Matteo Ferrari nihayet İstanbul'a geldi. Aslında gelişinin öğlen saatlerinde olacağı söylenmişti (15.30). Ben de dışarıda işlerim olduğu için gidemeyeceğimi düşünüyordum. İşlerimi bitirip eve geldiğimde, geliş saatinin değişip 19.30 olduğunu gördüm. Paldır küldür kendimi yollara atıp Sefaköy'e ulaştım. Yaklaşık 150 kişi vardı. Tribünümüzde önemli yere sahip abilerimiz de vardı bu topluluğu içerisinde

Ferrari görünür görünmez bir izdiham oldu ve açıkcası hoş bir karşılama olmadı. Sevgimizi hırçın yollardan belli ettik. Bazı arkadaşlar 15.30'dan beri bekledikleri için biraz agresif davrandılar. Bize yakışmadı, ne yalan söyliyim...

Futbolculuk kariyerine gram söz edemeyeceğim, ancak yerine transfer edildiği oyuncumuz Zapotcny ve Zapotcny'e tam 1 sene evvel yüksek meblağlar nedeniyle biraz garip karşıladığım bir transfer oldu. Bu kadar fazla para harcanması beni fazlasıyla rahatsız etmeye başladı açıkcası... Neyse.. Matteo Ferrari umarım takımımızda başarılı sezonlar geçirir ve beklentileri boşa çıkarmaz. Hoşgeldin Ferrari...

Futbol | Süper Lig 2009/2010 Fikstürü

1.Hafta: İstanbul BŞB - BEŞİKTAŞ
2.Hafta: BEŞİKTAŞ - Antalyaspor [Seyircisiz]
3.Hafta: Gençlerbirliği - BEŞİKTAŞ
4.Hafta: BEŞİKTAŞ - Gaziantepspor
5.Hafta: Galatasaray - BEŞİKTAŞ
Şampiyonlar Ligi 1.maçı
6.Hafta: BEŞİKTAŞ - Kayserispor
7.Hafta: Ankaraspor - BEŞİKTAŞ
Şampiyonlar Ligi 2.maçı
8.Hafta: BEŞİKTAŞ - Denizlispor
9.Hafta: BEŞİKTAŞ - Kasımpaşa
Şampiyonlar Ligi 3.maçı
10.Hafta: Eskişehirspor - BEŞİKTAŞ
11.Hafta: BEŞİKTAŞ - Ankaragücü
Şampiyonlar Ligi 4.maçı
12.Hafta: Trabzonspor - BEŞİKTAŞ
13.Hafta: BEŞİKTAŞ - Fenerbahçe
Şampiyonlar Ligi 5.maçı
14.Hafta: Sivasspor - BEŞİKTAŞ
15.Hafta: BEŞİKTAŞ - Diyarbakırspor
Şampiyonlar Ligi 6.maçı
16.Hafta: Manisaspor - BEŞİKTAŞ
17.Hafta: BEŞİKTAŞ - Bursaspor

***

Son 11 sezonda 8.kez deplasmanda başlıyoruz lige. Alıştık artık biz. İlk hafta iki İstanbul takımının eşleşeceği belliydi, piyango bize vurdu. İlk 9 hafta Ankara-İstanbul arasında mekik döşüyoruz. Ancak bu bize özgü bir şey değil. Mesela Fenerbahçe de yanılmıyorsam 22.haftadan sonra Ankara-İstanbul'dan başka bir yerde maça çıkmıyor.

Seyircisiz maçın Antalyaspor'a karşı olması güzel. Kayserispor veya Bursaspor ile seyircisiz oynamak kötü olurdu. Son haftaya kalırsa iş, baya bir tantana çıkar.

Derbilerden Fenerbahçe içeride ilk yarıda. En son bir Fenerbahçe derbisini İnönü'de ilk yarıda sanıyorum 2005-06 sezonunda oynamıştık. Değişiklik iyidir.

Fikstürün en zorlu kısmı şüphesiz Trabzonspor (D) - Fenerbahçe - Sivasspor (D) kısmı. Arada bir de Şampiyonlar Ligi maçımız oldu. Ancak ben bu fikstüre bakarak ilk yarıyı yine 5-6 puan geride kapamamızın büyük bir dezavantaj olmayacağını düşünüyorum.

Yeni sezon camiamıza hayırlı uğurlu olsun. Bir daha ki heyecan 27 Ağustos'ta...

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Fikstür Çekiliyor...

Fikstür çekimi ile ilgili düşünceler bir sezon önce takımınızın neler yaşadığıyla alakalı herhalde. Geçmiş 3-4 senede fikstür çekimini sabırsızlıkla beklediğimi hatırlıyorum mesela. Bu sene öyle olmadı hiç. Hala şampiyonluk havasında olduğumdan veya bu sıfatın tadını uzun süre çıkarmak isteyişimden sanırım. 7 Temmuz'da fikstür çekilecek haberini okuduğumdaki tepkim sadece 'aa öyle mi' oldu.

BEŞİKTAŞsızlık can sıkıcı bir şey tabii. Yine de tatlı bir heyecan var içimde fikstür çekimi ile ilgili geçmiş sezonlardaki gibi olmasa da.

Fikstürden beklentilerime gelince;
- Son maçın İnönü'de olması.
- İnönü'deki sezonun ilk lig maçı seyircisiz oynanacağı için ligin nispeten kolay takımlarından birinin denk gelmesi.
- Derbilerin ilk yarıda deplasmanda oynanması.
- Kasımpaşa ve İstanbul BŞB deplasmanlarının son haftalara denk gelmesi, böylece olası şampiyonluk hesaplarında takımın ve taraftarın avantaj yakalaması.

Daha sıralayabilirim ama bunlar kafi. Yarın 11'de televizyon başındayız, bakalım ilk rakip kim olacak... Benim tahminim Manisaspor ile İnönü'de olacağı yönünde.

Hazır yazıyı yazmışken, 1999-2000 sezonundan bu yana ilk hafta rakiplerimiz ve aldığımız sonuçlar neymiş bir sıralayalım;
1999-2000: Gençlerbirliği 1-0 BEŞİKTAŞ
2000-2001: BEŞİKTAŞ 3-0 Yimpaş Yozgatspor
2001-2002: BEŞİKTAŞ 1-2 Trabzonspor
2002-2003: Bursaspor 2-2 BEŞİKTAŞ
2003-2004: Samsunspor 1-3 BEŞİKTAŞ
2004-2005: Malatyaspor 1-1 BEŞİKTAŞ
2005-2006: Kayseri Erciyesspor 1-1 BEŞİKTAŞ
2006-2007: Manisaspor 1-0 BEŞİKTAŞ
2007-2008: BEŞİKTAŞ 1-0 Konyaspor
2008-2009: Antalyaspor 2-3 BEŞİKTAŞ

Son 10 sezonda 7 kez lige deplasmanda başladık ve bu 10 sezonda oynanan ilk hafta maçlarında 4 galibiyet, 3 beraberlik, 3 mağlubiyet aldık.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

U-13 Takımımız Dörtlü Finalde!

2.kademe maçları için Aksaray'da bulunan U-13 Takımımız, bu ilde yaptığı 3 maçı da kazanarak grubunu lider bitirdi ve Türkiye Şampiyonası Dörtlü Finali'ne çıkmaya hak kazandı.

Turnuva boyunca takımımızdan haber almak, skorları öğrenmek çok zor oldu. Ne resmi sitemiz, ne TFF'nun sitesi bu maçlarla ilgilenmediği için iş yerel gazeteleri araştırmaya kaldı. Grubumuzda bir Elazığ ve iki Adana takımı olduğu için, bu illerin yerel gazetelerinden skor öğrenmeye çalıştım. Nihayet bugün bazı sonuçlara ulaşabildim.

Buna göre, Takımımız, ilk gün karşılaştığı Elazığ DSİ'ni 6-0 mağlup etmiş. İkinci gün karşılaştığı Adanaspor'a karşı da aynı tarifeyi uygulamış. Bugün oynadığımız Kozan Belediyespor maçını ise sadece kazandığımız yazılmış, skor bilinmiyor. Grup ikincisi ise bize 6-0 yenilip, iki Adana ekibini yenen Elazığ DSİ olmuş.

Takımımız, böylece son 4 takım arasına kaldı. Finallerin hangi şehirde yapılacağı hala açıklanmadı, ancak maç tarihleri belli; 10-11 Temmuz 2009

Tüm futbolcularımıza ve teknik heyetimize tebrikler ve teşekkürler.

Yeni sezonda da Eurocup'tayız!

Günler geçtikce yeni sezonda takımlarımızın hangi Avrupa Kupalarında mücadele edecekleri de yavaş yavaş şekilleniyor. Erkek Basketbol Takımımızın hangi Avrupa Kupası'nda mücadele edeceği de merak konusuydu. Bugün, Eurocup resmi websitesinde yapılan açıklamaya göre takımımız, son yıllarda olduğu gibi bu yıl da Eurocup'ta mücadele edecek.

Ancak Takımımız bu yıl geçmiş yılların aksine kupa'ya direkt katılmayacak ve bir ön eleme turu geçmesi gerekecek. Ön eleme turu kura çekimi 8 Temmuz günü TSİ 14'te İspanya'nın Barcelona şehrinde yapılacak.

Takımımız, 16 takımın birbiriyle eşleşeceği ön eleme kuralarına seribaşı olarak girecek. İşte takımımızın muhtemel 8 rakibi; Apoel Nicosia, BC Donetsk , Brose Baskets, Chorale Roanne Basket, Dexia Mons-Hainaut , Eclipsejet Amsterdam, VEF Riga, WBC Kraftwerk Wels.

Takımımız, eğer kupaya ön eleme turunda veda ederse, ülkemizi bir diğer Avrupa Kupası, Eurochallenge'da temsil etmeye devam edecek.

Takımımız, hatırlanacağı üzere 2 yıl önce o zamanki adıyla Uleb Cup olan kupada Çeyrek Final oynamış, geçen sezon ilk kez Eurocup adı altında düzenlenen organizasyonunda ise grup maçlarını 3 galibiyet 3 mağlubiyet ile üçüncü olarak tamamlamıştı.

3 Temmuz 2009 Cuma

'Duble' Her Dilde Güzeldir!

"Duble" sadece Türkçe'de değil, her dilde güzeldir. Mesela Fransızca'da da çok güzelmiş. Marsilya resmi web sitesinde Cisse transferi ile ilgili haberi okurken farkettim. Yapıştırayım bloga dedim. En nihayetinde cümlede futbol takımımızın başarısı bir kez daha, üstüne basa basa vurgulanıyor.
"Et lors du dernier exercice, il joue 29 matches avec les champions de Turquie auteurs d’un doublé avec la coupe nationale."

''Ve geçen yıl boyunca, nasyonel kupa ile birlikte duble yapan Türkiye Şampiyonu ile 29 maça çıktı''

Ohhh! Mis!

Eduard Cisse Marsilya'da!

Cisse Marsilya ile anlaşmış. Transferi ise Marsilya'nın websitesinde böyle yankı bulmuş. Siteye, BEŞİKTAŞ formalı bir fotoğrafının konması ve kariyeri ile ilgili kısımda çifte kupanın yazılmış olması ruhumu okşadı resmen.

Biz senin kıymetini ve neler yapabileceğini Fabian Ernst geldikten sonra daha iyi anladık. Michael Fink ile anlaştığımız yönünde dedikodular lig bitimine 7-8 hafta kala çıkmasına rağmen her attığımızda golde, golü atana ilk koşanlar arasında hep seni gördük, olası sakatlıklardan çekinmeyerek, sonuna kadar formanın hakkını verdiğini gördük ve profesyönellik anlayışına hayran kaldık...

Profesyönellik anlayışını 'muazzam' olarak nitelendirebileceğim bu adamın kariyerinin geri kalanında da çok başarılı olmasını can-ı gönülden istiyorum. Yolun açık olsun Eduard Cisse, her ne kadar Fener'i 11.haftada çizemesen de :) Kim unutabilir ki Denizlispor maçında Filip Holosko'ya verdiğin harika pası...

2 Temmuz 2009 Perşembe

Süper Kupa İstanbul'da (Çok şükür!)

Ve nihayet iki İstanbul ekibinin karşılaşacağı final İstanbul'a verildi. Bu kararın arkasındaki neden bilinmiyor tabii. Bazıları Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi Ön Eleme maçlarının neden olduğunu söylüyor, bazıları ise maçın oynanmasıyla ilgili Alman Federasyonundan izin çıkmamasının neden olduğunu söylüyor.

2 sene evvel oynanan Süper Kupa maçının tarihi hakkında yaptığımız itiraz red edilmişti. O zaman da rakip Fenerbahçeydi üstelik. Biz de Çarşamba günü İstanbul'da maç oynayıp, Almanya'ya gitmiş. Oradan da Moldova'ya geçmiştik. Aynı tempoyu Fenerbahçe yapacakken maç İstanbul'a alınıyorsa durup bir düşünmek gerekir. Yok, Alman Federasyonunun izin vermediği doğru ise, o zaman onlara teşekkür etmem gerekir.

Her ne olursa olsun bu finalin İstanbul'da olması huzur verici. Hep İzmir'de yeniyoruz, bir kere de İstanbul Olimpiyat Stadı'nda yenelim Fenerbahçe'yi :)

Biletler çıksın, geri sayım başlasın...

1 Temmuz 2009 Çarşamba

U-13 Takımımız Son 16'da!

U-13 Takımımız 1.kademe maçlarını kayıpsız geçerek 2.kademe maçları oynamaya hak kazandı. 2.kademede 16 takım mücadele edecek.

Takımlar, 4'erli 4 gruba ayrıldılar. Takımımız, bu grupta Adanaspor, Kozan Belediyespor ve Elazığ Dsispor eşleşti. Maçlar Aksaray'da, tek devreli lig usülüne göre, 2-4 Temmuz tarihlerinde oynanacak.

Gruplarını birinci bitiren 4 takım, yarı final ve final maçlarını 10-11 Temmuz tarihlerinde oynayacak. Ancak final maçlarının yeri daha belli değil. Umuyorum ki o finallerde İstanbul'da oynanır, böylece U-13 Takımımızı da izleme/destekleme fırsatı doğar bana.

Takımımıza başarılar...

Hentbol ve Voleybol'da rakiplerimiz belli oldu

Geçen sezonu şampiyon tamamlayan Hentbol Takımımız'ın Şampiyonlar Ligi ön elemesindeki ve 2008/09 sezonu öncesinde ilk kez düzenlenen Balkan Kupası'nı kazanan Voleybol Bayan Takımımız'ın yine Balkan Kupasındaki rakipleri belli oldu.

Buna göre, B Grubu'na düşen Voleybol Bayan Takımımız, Makedonya'dan Firca Volej Skopje, Bulgar ekibi Maritza Plovdivb ve Sırbistan temsilcisi VC Kleksile karşı karşıya gelecek. B Grubu maçları 11-13 Eylül tarihleri arasında Makedonya'nın Skopje kentinde oynanacak. Grupta ilk iki sırayı alacak takım 19-20 Eylül tarihlerinde Bosna Hersek'in Tuzla kentinde oynanacak olan dörtlü finallere katılmaya hak kazanacak.

Hentbol Takımımız ise Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Makedonya'nın HC Vardar PRO, Belarus'un HC Dinamo Minsk ve Karadağ'ın HC Buducnost Podgorica takımları ile (A) grubunda karşılaşacak. Maçlar 4-5-6 Eylül tarihlerinde oynanacak. Takımımız, eleme grubunu birinci bitirirse Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını elde edecek.