İkinci periyota da Mersin BŞB'nin bulduğu üçlüğe, Baxter'ın basket faulu ile cevap vererek başladık (25-24). Bu basketten bir süre sonra, Baxter'ın bir diğer basketi ile maçta ilk kez öne geçtik (25-26). Ustünlüğümüzü 7-0'lık seri ile geliştirip, skoru 25-33 yapsak da, Mersin BŞB bulduğu isabetli üçlük ile maça geri döndü (28-33). Bu süreçte iyi üçlük yüzdesi tutturan Mersin BŞB, sayılarımıza 3 üçlük ile cevap verdi (37-42). Ancak devrenin sonunda Brad Newley ile bulduğumuz basket faulle ilk yarıyı 37-45 önde kapadık.
İlk yarının son dakikalarında üst üste 3 üçlük isabeti bulan Mersin BŞB, ikinci yarıda bu seriyi 6'ya çıkardı (46-51). Yani 28'den 46'ya kadar sadece üçlüklerle geldiler. Bu süreden sonra da bir ikilik basket bulup, ardından tekrar bir üçlükte isabet sağlayarak skoru eşitlediler (51-51). Biz ise uzun süren suskunluğumuza Haluk'un iki üçlüğü ile son verdik ve yakaladığımız 10-0'lik seri ile skoru 51-61 yaptık. Son periyota ise 53-63 önde girdik.Son periyota da Haluk'un asisti ve Newley'in smaçı ile başladık. Adem'in basket faulden bulduğu 3 sayı ile iyice rahatladık (58-71). Bu periyottaki dezavantajımız ise faul hakkımızı erken doldurmamız oldu. Mersin BŞB faul atışları ile süreyi durdurarak sayılar bulmaya başladı. Avantajımız ise ilk 3 periyot suskun olan Muratcan'ın arka arkaya bulduğu 4 sayı ve yaptığı asist ile farkı korumamızı sağlamasıydı (64-78). Son dakikalarda da farkın kapanmasına izin vermedik ve karşılaşmadan 74-85 galip ayrılarak, 3'te 3 yaptık.
Mersin BŞB'nin maç boyunca 36 üçlük denemesi (15'i isabetli), ribaund'lardaki 33-25'lik üstünlüğümüz ve Engin'in yokluğunda Chatman'ın sahadan hiç çıkmayarak 40 dakika oynaması da maç ile ilgili diğer detaylar.
Gelecek hafta Türk Telekom'u ağırlayacağız Akatlar'da. Şansımızın bir türlü tutmadığı bir rakip kendileri. Bakalım bu sefer neler olacak... Oyuncularımıza ve teknik heyetimize bu güzel galibiyet için teşekkürler...
İstatistikler
Lonny Baxter 22 sayı 8 ribaund 1 asist
Brad Newley 19 sayı 4 ribaund
Mire Chatman 14 sayı 5 ribaund 7 asist
Adem Ören 7 sayı 4 ribaund 0 asist
Haluk Yıldırım 7 sayı 2 ribaund 6 asist
Kevin Fletcher 6 sayı 3 ribaund
Muratcan Güler 5 sayı 4 ribaund 4 asist
Cevher Özer 5 sayı 3 ribaund
Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol 2009/10

* İki takım Cumartesi günü ligde 93.kez karşılaşacak. Daha önce oynanan 92 maçın 63'ünü biz, 7'sini Ankaragücü kazandı, 22 maç ise beraberlik ile sona erdi. Bizim attığımız toplam 172 gole, Ankaragücü 63 gol ile cevap verdi.
1.Torba:
Birinci torbadan, DKV Joventut gelmezse iyi olur. Aris gelirse ise 1997'de yaşanan olaylardan dolayı çok gergin maçlar yaşayacağımız kesin. BK Ventspils ve Spirou Basket en iyi kura olur.



Çok iyi oynadığımız söylenemez, ancak geçen seneye uygun olarak iyi mücadele ettiğimiz söylenebilir. Yabancılarımızdan istediğimiz verimi bir türlü alamıyoruz. Bobo ve Tello yokları oynuyor, Nobre olmadık goller kaçırıyor. Nihat'ın egoistliğini gol atamama stresine bağlıyorduk, ancak geçen haftaki golden sonra bugünkü 3'e 1'lik pozisyondaki egoistliği kafaları karıştırdı. Uğur belki de takımımıza geldikten sonra ki en iyi oyununu oynadı. Toraman-Kaş ikilisi Sivok-Ferrari ikilisini aratmadı. Toraman'ın kendini feda edercesine oynaması insanın hoşuna gidiyor. Kaş'ın ise stoper olarak daha iyi katkı verdiğini bir kez gördük. Lütfen bir daha sağ bek'e koyarak onu da, kendimizi de harcamayalım. Erhan'ın uzun süre sonra forma giymesi, sağ kanadı iyi kullanması ve elbette rakibine beşlik attığı an unutulmamalı :). Erhan-Ekrem-Tabata üçlemindeki değişiklik iyi mi oldu? İyi oldu. Mantıklı mıydı? Tartışılır. Bugün kazanan olduğumuz için ve golü de Ekrem attığı için susalım. Son olarak Rüştü'ye sormak lazım, acaba her maç kendisini orta sahaya kadar atmayı ne zaman bırakacak? Her maç o kaleye dönerken, biz de dört dönüyoruz ekran başında...
Eskişehirspor karşısında üst üste kaybetmeden sahadan ayrıldığımız 18.lig maçımızdı bu akşam ki maç. Genel olarak Ocak 1981'den, Eskişehir'de ise 1979'dan beri yenilmiyoruz. Ayrıca rakibimize karşı son 10 lig maçını kazandık. Bu güzel serileri devam ettirmek de güzel...
Maça iyi başladığımız söylenemez. Ne olduğunu anlamadan hem skorda (2-6) geri düştük, hem Cevher ve Baxter iki'şer faule ulaştı. Buna rağmen Cevher uzun süre sahada kaldı. Takımın hücumdaki tutukluğunu atmasında da basket faul ve üçlük'ten doğan 6 sayısının etkisi büyüktü. Cevher'e, ilk şutunu kaçırdıktan sonra ikisi üçlük üç şut sokan Muratcan'ı da ekleyince bir anda farkı açtık (25-15). Ancak periyotun son saniyesinde yediğimiz üçlüğü hesapa katmamıştık. O basket ile periyot skoru da belirlenmiş oldu; 25-18. Hakemlerin ilk periyottaki bir pozisyonda ilk önce hücum faulü gösterip topu bize vermeleri ancak daha sonra kendi aralarında konuşup Cevher'e faul çalmaları tuhaftı.
* Takımımız, bu sezon Tolga Özkalfa'nın yönettiği tek maçtan beraberlik ile ayrıldı.


Bu beraberlik değerlidir. 14.maçımızda 3.kez deplasmandan puan çıkartabiliyoruz sonuçta, her zaman yaşanan bir şey değil. Kaldı ki, bu 1 puan ile birlikte 2.tur için ümit tazeledik, gelecek 3 maça anlam kazandırdık, İnönü'deki maçlar için taraftarımız daha da motive olabilecek vs vs... Bir sürü neden sayılabilir. Öyle bir noktaya geldik ki, bir nevi kendi kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz...
Taktik-teknik yazmamıştım maç öncesinde. Neyse ki bu sefer oyuncu seçimindeki hata sayısı daha azdı. Sadece İbrahim Kaş'ın neden sahaya ilk 11'de çıktığını anlayamadım. İlk yarıda resmen sağ kanadımızda maden buldu Wolfsburg'lular. Manchester United maçında nasıl sol kanadımızı felç edildiyse, bu maçta da sağ kanadımız felç oldu. İbrahim Kaş'ın 90 dakika içerisindeki en olumlu hareketi tartışmasız Graffite'yi oyundan attırması oldu. Graffite neye sinirlendi de, bu hareketi yaptı onu da merak ediyorum.
Maçın adamı kimdi diye düşününce, direkt Mateo Ferrari diyesim geliyor. Bugün Sivok ile birlikte Wolfsburg ataklarını savuşturmakta çok başarılıydı. Sivok'un sarı kart görmemesi ile birlikte derin bir nefes aldık. Bu ikiliye İnönü'deki maçta da çok iş düşecek. Graffite olmasa bile Martins ile yine zorlayacaklar bizi.

Geçen sezon grup maçlarında 6'da 3 yaparak kapattığımız Eurocup serüvenine, bu yıl ön elemeden başlıyoruz. Rakip Avusturya'nın WBC Raiffeisen Wels ekibi. Hem lig olarak, hem takım olarak bizim seviyemizin altında bir rakip oldukları açık. Ancak basketbolda rakibi küçümsemek başa dertten başka bir şey açmaz. Bu yüzden ilk maçın ilk dakikasindan itibaren maçı ciddiye almak lazım.
Tom Davis, (1974-1975 sezonunda, yani Erkek Basketbol takımımızın şu ana kadar ki tek şampiyonluğunu kazandığı yıl kadromuzda yer alan ABD'li oyuncumuz) Darüşşafaka-BEŞİKTAŞ maçı öncesi Basketbol Federasyonu tarafından bir plaket ile onurlandırılmış ve yöneticimiz tarafından basketbol takımımızın forması hediye edilmiş. Güzel kareler çıkmış ortaya.
Yazıyı Tom Davis'li 1974-1975 sezonu kadromuzun bir fotoğrafı ile bitireyim. Böylece Tom Davis'in sakalları konusundaki hassaslığını da bir kez daha anlamış oluruz :)
Bu yüzden bugüne kadar nispeten bir rahatsızlık vardı içimde. Çekindiğimden değil, ünvanı korumamız bir an evvel kesinleşsin istediğim için sadece. Bugün itibariyle rahatım. Yenilgisiz takım kalmadı ligde, haliyle yenilgisiz şampiyon çıkması ihtimali de kalmadı.
17 Ekim 2009 - 2009/10 sezonu, 9.hafta, BEŞİKTAŞ 2-1 Kasımpaşa

9 haftası geçen sezonda en çok sahada kalan 3 oyuncumuzu kaybettik. Bu 3 oyuncudan sadece Ernst bir maçta oyundan çıkarılmıştı ve bu hareket büyük tepki almıştı. Şu an sokakta herhangi bir BEŞİKTAŞlı'yı çevirip, en güvendiği 3 oyuncuyu sorsak cevap Sivok, Ferrari, Ernst olacaktır. En azından benim için böyleydi.
Galibiyet güzel, biri hükmen olmak üzere arka arkaya kazanılan 3 galibiyet güzel. Ancak şunu da unutmamak lazım; Ligde kazanılan biri hükmen 4 galibiyet de an itibariyle ligin dibinde bulunan 6 takımdan 4'üne karşı. Büyük bir iş başarmışlığımız veya tablonun iyileştiği vs yok yani.
Bu farkı farkettikten hemen sonra geçen günlerde yapılan açıklamaları hatırlamak insana çok acı veriyor...
Rövanş maçımız yarın. Büyük bir heyecan içerisinde sonucu bekliyor olacağız TSİ 20:45 civarına kadar. İşin kötüsü, ne maçı izleme, ne de skoru canlı olarak takip edebilme imkanımız var. Avrupa Hentbol Federasyonu'nun web sitesini güncelleyip güncelleyip duracağız artık. Sonuç iyi olsun da, biz bu stresi, sıkıntıyı da çekeriz...
Bu arada sezonun başlangıcıyla ilgili duyduğum heyecan nedeniyle bir seri tahminde bulunmak istedim. Fikstürümüzü aldım önüme ve bana göre kazanıp kazanamayacağımız maçları çıkardım. Sonuç; 21 galibiyet 9 mağlubiyet. Sezon sonunda bu yazıyı açıp baktığımda kaç maçın tahminini doğru tutturduğumu göreceğim acaba, merak etmiyor değilim :) .
Buna göre, Kayseri Panküp Şekerspor ve Botaş ile birlikte B Grubu'nda yer alan Takımımız, bu ekiplerle karşılaşmak yerine, A Grubu'nda yer alan 3 takım (Tarsus Bld., Mersin BŞB ve Ceyhan Bld.) ile karşılaştı.
Final: BEŞİKTAŞ 75-70 Mersin BŞB