13 ve 30 Mayıs için teşekkürler 2009... Bu yazıyla birlikte Hayat Sensin de 2009 yılını toplam 715 yazı ile tamamlamış oluyor...
13 ve 30 Mayıs için teşekkürler 2009...
Bahçelievler'den kalkıp Dikilitaş'a doğru yol aldığımda salonda 20-30 kişi ya olur ya olmaz diyordum. Salona girdiğimde saat 15:05'ti. Oyuncularımız ısınmaya çıkmışlardı ve salon boştu. Ancak maçın başlamasına kısa bir süre kala bir anda kalabalıklaştık. Sayı verme olaylarında iyi değilimdir ama bir tahmin yapmam gerekirse 250 kişi vardık herhalde diyesim geliyor. İşin güzel tarafı bu kalabalığın tamamının tezahuratlara katılması ve aşkını bağırarak haykırmasıydı. Ortam kesinlikle beklediğimden çok daha iyiydi. Oyuncularımızın bu kalabalık karşısında mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Oyunlarına etki ettiğine de eminim.
Maçın iki yarısı birbiriyle aynıydı. İlk 5'er dakikada hücumda sıkıntılar çektik. Buna rağmen iki yarının da geri kalan 25'er dakikasında oyunun kontrolü genelde bizdeydi. Maçın ilk 10 dakikasında rakip dayanmaya çalışsa da güçleri yetmedi bunu devam ettirmeye. İlk yarıda rakibin 3 numaralı oyuncusunun attığı golden sonra tribünlere hareket çekmesi biraz gerginleştirdi ortamı. Ne gerek vardı o harekete? diyemiyorum çünkü bu tür hareketlere alıştık artık. Küfür yemekten hoşlanan insanlar var sonuçta bu dünyada. İlk yarıyı rahat şekilde 17-10 önde kapadık, ikinci yarıda da aynı oyunu devam ettirip 31-19 galip geldik.
Çok güzel bir ortam vardı maçta. En son şampiyonluk kupasını kaldırdığımız maça gidebilmiştim ve çok zevk almıştım o maçtan. En az o maç kadar keyif aldığım bir hentbol maçı daha oldu. BEŞİKTAŞ ruhu ile ilgili bir şeyler görmek isteyenin illa ki uğraması gereken ilk adres Süleyman Seba Spor Salonu'dur.. Tüm oyuncularımıza ve tatil gününü bu kartal yüreklilerle geçiren tüm taraftarlarımıza teşekkürler...Bunlara karşılık kafa karıştıran durumlar da mevcut tabii. Fenerbahçe-BEŞİKTAŞ derbisindeki son 10 maçın 9'unu evsahibinin kazanması,Newley ve Kerem Özkan'dan eksik oluşumuz ve yeni transferimizin lisansı yetişmediği için oynamayacak olması gibi.
Taraftarımız bir süredir devam eden yasak gereğince alınmayacak maça. Münferit gidenler kendilerini belli etmedikleri sürece sorun yok tabii. Ben de gitmeyi düşünüyorum ama karar veremedim hala. Kazanırsak o an salonda olmak mükemmel olur ama tersi bir durumda ızdıraptan başka birşey vermez. O yüzden bu riski almalı mıyım bilemiyorum...
Çok da uzatmayayım yazıyı. Kazanan şampiyon olmayacak ama prestij kazanacak, ligdeki tüm takımlara gözdağı verecek... İşte bu yüzden SALDIR, KAZAN ve KENDİNİ KANITLA BEŞİKTAŞIM!
Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol 2009/10 - Derbiler 2009/10 - Fenerbahçe 74-57 BEŞİKTAŞ 2008/09
Zor maç olacağını ve galibiyet şansımızın az olduğunu biliyordum. Buna rağmen TVF 50.Yıl'da yerimi alıp, ilk yarının son maçında takımı bir kez de olsa canlı izlemek istedim. Maçın ilk seti 3-3'ken içeri girebildim. Karşı tribünde yaklaşık 50 kişilik bir grup Vakıfbank GST'u destekliyordu. Takımımızı destekleyen bir grup ise yoktu. 5-10 dakika geçtikten sonra Arma Aşkına pankartıyla 10 civarı BEŞİKTAŞlı arkadaşımız salona geldi. Ayaklarına sağlık hepsinin. Sayıca az olmalarına rağmen ellerinden geldiğince -ve bence gayet iyi şekilde- desteklerini verdiler.
Maç boyunca zaman zaman basit hatalar yaptık ve bu basit hatalar setlerden kopmamızı sağladı. Mesela ilk sette gayet iyi giderken ve 8-9 öndeyken basit hatalar yapmaya başladık ve skor bir anda 16-9 oldu. Ne olduğunu anlamadan, rakip basit hatalarımızı değerlendirerek farkı açtı ve ilk seti 25-18 kazandı. İkinci set de aynıydı. İkinci teknik molaya girene kadar kafa kafaya giden set, servislerde çok basit sayılar kaybetmemiz nedeniyle 25-22 Vakıfbank GST lehine sonuçlandı. Üçüncü sete başlarken direncimiz çoktan kırılmıştı ve set boyunca varlık gösteremedik. İlk teknik molaya 8-3 önde giren rakibimiz, setin geri kalanında da bize geri dönüş şansı tanımadı ve bu seti de 25-12 alıp, maçı 3-0 kazandılar.
En kariyerli ve etkili oyuncumuz Sanja Popovic'in -anladığım kadarıyla- grip olması nedeniyle oynamaması da oyunumuzu çok etkiledi muhakkak. Salona girer girmez gözlerim onu aradı ama o eşorfman üstünü dahi çıkarmadan tüm maçı bench'ten izledi. Yalnız bir şey dikkatimi çekti, Sanja Popovic sadece bir oyuncu gibi durmuyor takımımızda. Yardımcı antrenörmüş gibi teknik heyetle fikir alışverişi yapıyor, genç oyuncularımıza taktikler veriyor, kısacası sahada olmamasına rağmen takım için uğraşmayı bırakmıyor. Çok hoşuma gitti açıkcası bu tür hareketleri. Bu tür profesyonel oyunculara daha fazla ihtiyacımız olduğu kesin...
İlk yarıyı bu mağlubiyetle altıncı olarak tamamladık. 11 maçta 5 galibiyet 6 mağlubiyet aldık. İnişli çıkışlı bir performansımız vardı bu yarı boyunca. İnşallah ikinci yarıda takımımızda bir şeyler rayına oturur ve ilk 5'e girebilecek sonuçları elde edebiliriz...
Çarşamba günü yazdığımız gibi Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü'ndeydik. Marmaralı Kartallarla geçirdim tüm günü, sağolsun çok iyi ağırladılar beni. BEŞİKTAŞ aşkı için verdikleri emekleri görünce takdir etmemek imkansız. Çok güzel bir panele imza attılar yine. Yine diyorum çünkü Karakartal Forum'a da bundan 2 yıl önce ev sahipliği yapmışlar.
Konuklardan Haldun Boysan bir aksilik yüzünden gelemedi. Erdem Ulus, Itır Esen, Bayram Bektaş ve Pascal Nouma bizlerleydi. Çok keyifli ve herşeyden önemlisi samimi bir ortam vardı. Ara ara tezahuratlar, ara ara Pascal'ın esprileri, ara ara ciddi konularla su gibi aktı geçti 2 saat. Ben hiç bitmesin istedim valla...
Üçüncü periyot ise herşey farklıydı bizim adımıza. Baxter'ın 4.faulünü çok erken almasına rağmen bulduğumuz üçlüklerle farkı açtık.Ayrca periyotun başında rakibe 2 kolay turnike şansı tanımamıza rağmen periyotun geri kalanında savunmamızı sertleştirdik. Herşey bizim lehimize işleyince periyotu 30-14'le kapatıp, skoru 86-68 yaptık.Son çeyrekte ise Banvit coachu Orhun Ene ile uğraştık daha çok. Maçta zaten her şey istediğimiz gibi gidiyordu bu sürede. Rolantiye aldık maçı, 107-88 kazandık ve 11'de 9 yaptık.
Az çok çekindiğimiz bir maçtı Banvit maçı. Ancak bu maçı da kolay kazanmasını bildik. Yine taraftar sayısında sıkıntı çektik, 250-300 civarında taraftar vardı salonda ama sayının aksine çok etkili olduğumuzu söyleyebilirim. En azından kolay bir maç olmadı hakemler ve Banvit'liler için. Kazanmak güzel, dördüncü ile farkı 2 galibiyete çıkarmak güzel... Ama en güzeli eğer Fenerbahçe'yi de Pazar günü mağlup edebilirsek olacak...
Bu arada maçtan çekilmiş videolar da var ama bu geceye yetişmedi. Önümüzdeki 1-2 gün içerisinde eklerim artık...
Kahrolsun Banvit, tavuklara özgürlük!
İstatistikler
Engin Atsür 25 sayı 2 ribaund 7 asist
Cevher Özer 20 sayı 5 ribaund 3 asist
Lonny Baxter 20 sayı 3 ribaund 1 asist
Mire Chatman 19 sayı 8 ribaund 4 asist
Muratcan Güler 11 sayı 2 ribaund 2 asist
Haluk Yıldırım 8 sayı 5 ribaund 4 asist
Adem Ören 2 sayı 1 ribaund 1 asist
Kevin Fletcher 2 sayı
Arın Soğancıoğlu 0 sayı
Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol 2009/10
2009 yılının son maçında 10 gün önce olduğumuz deplasmandayız. Futbolculara 'angarya' gelebilecek bir maç aslında. Son maçlardaki puan kayıplarından sonra çok da hevesli olduklarını sanmıyorum bu maç için.
Toplu SonuçlarDiğer yandan takımdaki sorunlar ise bir türlü bitmiyor. Geçmiş senelerden hazırlıklıyız yönetimin güzel giden takıma çomak sokmasına aslında. Onun için çok şaşırmadım bu habere. Chatman'ın bu deplasmana parasını alamadığı gerekçesiyle gitmek istemediği ve kendisine ulaşılamadığı söyleniyordu. Salsabasket.net'te böyle yazılmıştı (link için buyrun). Sonra menajeri ile görüşülmeye başlandığı yazıldı. Yani an itibariyle her şey arapsaçı, ne olacağı belli değil.
Tabii bu başarılı takıma çomak sokma işlemlerinin yanısıra takımda bir de sakatlık sorunsalı var. Newley ve Muratcan'dan eksikliği yetmezmiş gibi son maçlarda zaman zaman kendine ilk 5'te yer bulan Kerem Özkan da sakatlanmış ve bu deplasmanda kadroda olmayacakmış. Kısa forvet rotasyonumuz böylece iyice kısıtlanmış oldu. Haluk-Ömer-Arın -Engin dörtlüsü ile çıkarmaya çalışacağız bu 40 dakikayı.
Maçın deplasmanda oluşu nedeniyle Chatman'ı ikna edip, deplasmana gidecek kafileye katmak zor gözüküyor. Bu olursa bir nebze rahatlarız, yoksa işimiz oldukça zor olacak bu haftasonu... Yine de adettendir; SALDIR BEŞİKTAŞIM!
Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol 2009/10 - Erdemirspor 82-68 BEŞİKTAŞ 2008/09
Rus ekibi Dynamo Kursk yakından tanıdığımız bir takım aslında. Bu sezon ilk turda Samsun Basket ile aynı gruptaydılar. Rusya'daki maçı 58-42, Samsun'daki maçı ise 91-63 kazandılar ve gruplarını lider bitirdiler. Geçen sezon ise bu kupanın şampiyonu olan Galatasaray, yarı finalde Dynamo Kursk'u elemeyi başarmıştı ve finale yükselmişti.
* İki takım Cuma günü 81.kez karşı karşıya gelecek. Daha önce oynanan 80 maçın 31'ini biz, 14'ünü Bursaspor kazandı, 35 maç ise beraberlik ile sona erdi. Attığımız toplam 100 gole, Bursaspor 62 gol ile cevap verdi.
Eurocup 6.hafta maçında deplasmanda Hatis Erivan'a baştan sona yenik götürdüğümüz maçta 78-74 mağlup olduk. Böylece grubu 3 galibiyet 3 mağlubiyetle üçüncü olarak tamamladık ancak kupanın ilginç statüsü gereği bir üst tura çıkma hakkı kazandık. Son 32 takım arasında muhakkak ki çok güçlü takımlarla eşleşeceğiz. Nykesha Sales dönerse bir nebze şansımız olabilir, o tarihlere kadar dönemezse herhalde 2.turda kupaya veda ederiz...
Toplu Sonuçlar
Yerli vs. Yabancı karması şeklinde oynanacak maç öncesi oylamaya katılma şansı kazanan 7 oyuncumuz var. Yerli Karması'nda Muratcan Güler,Haluk Yıldırım ve Cevher Özer. Yabancı Karması'nda ise Mire Chatman, Lonny Baxter, Brad Newley ve Kevin Fletcher.
İlk yarıda iyi oynadığımız ancak Nihat'ı geçemediğimiz söyleniyor. Bobo'nun golü mükemmelmiş bu arada. Sanırım bu sezon attığımız gollerde ilk 3'e kafadan girecek bir goldü. Benim izlediğim bölümlerde ise ortadaydı maç. Hatta frikik dahil birkaç pozisyonda tehlikeli gelen de Manisaspor'du. Galatasaray maçında aldıkları sonuç etkileyici demiştim. Aynı skoru bize karşı da elde ettiler. Demek ki Denizli'nin dediği gibi yayınlanan maçlarında bir değişik oynuyorlar gerçekten.
Rakibin aksine biz hiç üretken değildik ikinci yarıda. Kurtarıcı olarak Uğur'un sahaya sürülmesi komediydi. İşin kötüsü biz buna alıştık sanki. Derede boğulmaya devam ediyoruz kısacası. Diyarbakırspor ve Manisaspor'a karşı kaybedilen 4 puan, geçen sezonun şampiyonuna uyan puan kayıpları değil. Geçen sezon alt sıralardaki takımları içeride dışarıda yenen bir takımdık, bu sezon farklıyız.
Yine de 6.hafta itibariyle sorsalar gözümüz kapalı kabul edeceğimiz bir yerdeyiz, özellikle puan farkı olarak. Kaybedilmiş birşey yok. Yapılması gerekenler belli; Bursaspor'u yenip ikinci yarıya olunabilecek en iyi yerde girmek..
Bu arada sanırım 2500 civarı taraftarımız da varmış Manisa'da. Destekleri de benim izlediğim bölümde de gayet iyiydi. Gidenlerin ayaklarına sağlık...
Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Manisaspor - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2009/10
* İki takım Pazar günü 7.kez karşı karşıya gelecek. Daha önce oynanan 6 maçın 5'ini biz, 1'ini Manisaspor kazandı. Attığımız toplam 14 gole, Manisaspor 5 gol ile cevap verdi..
"Siyah-Beyaz renklere sarılsın naaşım,
sana binlerce Oktay feda BEŞİKTAŞ'IM."
Maç hakkında yazacak çok bir şey yok. Hani bizim yendiğimiz 'genç Manchester United' bugün son Alman şampiyonuna deplasmanda 3 atmasa, belki Tello'nun pozisyonundan veya Ferrari'nin kafa vuruşlarından bahsedebilirdik ama bunlara da gerek kalmadı artık. Yine de değinmeden geçemeyeceğim birkaç şey var; Fink-Uğur değişikliği ve aynı Uğur'un penaltı noktasından hem Kasımpaşa'ya hem Fenerbahçe'ye bomboş gol kaçırmasına rağmen bugün şut çekmeye kalkması (ufak ayrıntı ama cidden sinirlendim), Rüştü'nün şovu, Nihat'ın karatevari şutu, pençe formanın uğursuzluğunun devamı...
Kuraların çekildiği gün son dakika golü yiyerek (4.torbadan Vfl Wolfsburg'u çekerek) başladığımız Avrupa serüveni, kalemize atılan bir son dakika golü ile son buldu. Bu da dip bir not olsun. Yine de bu süreçte bize zaman zaman heyecan, zaman zaman mutluluk yaşatan oyuncularımıza teşekkürler. Canınız sağolsun...
Toplu Sonuçlar
Ne yazık ki bu sefer kendi işimizi kendimizin görmesi yetmeyecek. Almanya'dan güzel haberler bekleyeceğiz. Bu arada biz de önemli bir sınava çıkacağız. Bizden bu sınavda ne isteniyor sorusunun cevabı ise iştah kabartıcı; "En iyi yaptığımız şey". İyi defans yapıp, atacağımız 1 gol ile alınacak bir galibiyet, bizim bu sezon tam 5 kez yaptığımız şey yani.
Almanya'dan gelecek olumlu bir sonucun yanında 1-0'lık galibiyet ile Avrupa'da yolumuza devam edebilme şansını bize veren şutu da es geçmemek lazım tabii. Çünkü belki de o şut bizi Salı gecesi Avrupa Ligi'ne sürükleyecek. Belki de o şut Şubat 2010'daki bir soğuk Perşembe akşamında 30bini aşkın BEŞİKTAŞ aşığını İnönü'ye sürükleyecek.
İyi düşünelim, iyi olsun değil mi ?
Allah Allah Allah Allah Saldır BEŞİKTAŞ,
Avrupa Ligi için Saldır BEŞİKTAŞ!
* Avrupa Kupaları'nda 5.kez bir Rus takımıyla karşılaşıyoruz. Bundan önce oynanan 4 maçta 2 galibiyet, 1 beraberlik, 1 mağlubiyet aldık. Attığımız gol 8, yediğimiz gol 4.
Eurocup'taki kaderimizi hemen hemen belirleyecek bir maça çıkıyoruz yarın. Grup lideri Unics Kazan'ın Rusya'da oynanacak maçta, 2'de 0 yapan Telekom Basket Bonn'u yeneceğini varsayarsak bu maçı ''Unics Kazan'ın ardına kimin takılıp bir üst tura yükseleceğini öğrenebileceğimiz bir maç'' olarak tanımlayabiliriz.
Unics Kazan bir üst tur için, Telekom Basket Bonn ise grup sonunculuğu için biz ve DKV Joventut'dan uzaklaşacaksa ikili averaj önem kazanacak bizimle DKV Joventut arasında. Bunun için öncelikle galibiyet, ardından İspanya'da yenilmemiz halinde bile bizi DKV Joventut'un üzerinde tutabilecek bir fark gerekiyor.
İşimiz oldukça zor ama zor denilen şeyleri başarmak daha çok keyif verir insana... Elimizden geleni yapalım, yenilirsek canımız sağolsun demesini de biliriz...
İspanya'ya ümitli gidebilmek için SALDIR BEŞİKTAŞ!
Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol 2009/10 - Avrupa'da Erkek Basketbol Takımımız