Tüm branslardaki takımlarımıza "bütçe/başarı" orantısını uyarlarsak, bu sezon şu ana kadar en başarılı takımımızin acık ara "Bayan Voleybol Takımımız" olduğunu görebiliriz. Kısıtlı bütçeye rağmen şu ana kadar çok güzel anlar yaşattılar bize. Balkan Kupası'nın yanısıra ligde ve kupada gösterilen mücadele mutluluk veriyor.Takımımız, bugün şampiyonluğun en büyük favorilerinden Vakıfbank Güneş Sigorta ile karşılaştı ve 3 gün önce kupada 3-1 yenildiği rakibini, bu sefer daha da zorladı. Maçı 3-2 kaybettik, hiç değilse 1 puan ile kapattık haftayı. İki kez yenik duruma düştük, ardından eşitliği sağladık. Son setin son sayılarına kadar pes etmedik. Son seti 15-11 kaybettik. Ancak mücadelemizle yine takdir topladık. Bu takımımızın ligde aldığı ikinci yenilgi oldu. İlk yenilgimizi de 3-2'lik bir skorla almış, o maçta da son seti 17-15 kaybetmiştik. Bu skorlar az çok bir şeyler anlatıyordur.
Bu arada, geçen hafta Akatlar'da oynanan maça çıkmayan Dicle Üniversitesi ligden ihraç edilmiş. Dicle Universitesi'den puan alan tüm takımların puanları silindi. Ligde 11 takım kaldığı için puan durumunun dengesi değişti. Üstümüzdeki iki takıma göre 1 maç eksiğimiz var, o maçı kazandığımız takdirde tekrar liderliği ele geçirme sansımız var.
Salon: Haldun Alagaş
Hakemler: İlhami Şenyurt xxx, Ebru Meriçkan xxx
Vakıfbank Güneş Sigorta: Arzu xx, Nikolic xxx, Bahar xxx, Neslihan xx, Grün xx, Maculewicz xx (Nihan xxx, Serpil x)
BEŞİKTAŞ: Tuba xx, Natalia xx, İpek xxx, Correra xx, Delic xxx, Pınar Can xx (Pınar Eren xxx, Cansu xx, Yeliz x, Melis x)
Setler: (25-20, 23-25, 25-17, 23-25, 15-11)
Süre: 116 dakika (23, 27, 24, 26, 16)
Maç ile ilgili sayfalar: Voleybol 2008/09

- Nobre 7 gole ulaştı. Kontratını uzatın demekten ben bıktım artık. Bugün de yazdı golünü. Bir iki tane de kaçırdığı var, onlardan da bir tanesini yazsa kahraman olacaktı. Fenerbahçelilerin ıslıkladığı anda bizim tribünün destek çıkması hoşuma gitti. Tribün farkınavarıyor bu adamın iyice artık.
Maçın, hatta belki günün fotoğrafı bu. Yenilen takımı tribüne çağırmak ve alkışlamak. Onlara olan inancı göstermek. Bu çok önemli. Biz hala inanıyoruz ve bugün yapılan yanlışlar tekrarlanmadığı sürece, zorlukların üstesinden gelebiliriz.

Biz taraftarların, akıl ettiğini yetkililer akıl edemiyor mu ? Yoksa akıl ediyorlar da, bu sahneleri görmek hoşlarına mı gidiyor ? Bir gün önceden belliydi arbede çıkacağı, izdiham olacağı. Bile bile lades denir buna. İnsanlar birbirini kırdı, kavgalar çıktı, polis müdahele etti, iş içinden çıkılmaz bir hal aldı. Gidenlerin büyük çogunluğu istediğine ulaşamadı. Peki istediğiniz bu muydu ? Yazıklar olsun.
Bu tablodan sonra bir paragraf da futbolcularımıza yazmak lazım;












Zor bir fikstürümüz var ve olmaya devam edecek. Ancak unutmamak lazım ki, bu ligin diğer büyükleri de deplasmanlarda puan saçıyor. Ve unutmamalı ki, bu ligde deplasmandan galibiyetle dönmek artık çok zor. Bunu da unutmamak lazım. Belki de, biz 12.hafta maçımızı kazanırken, diğer rakiplerimizden puan kaybı yapanlar olacak. Unutmamak lazım, daha 23 hafta var. Bu köprünün altından çok sular akacak...







Sayı Dağılımı:
Son kazanılan lig maçından 4 gün sonra bir kupa maçına, ilk 11'de 6 değişiklik yaparak çıkıyorsunuz. Maçın genelinde pasif gözükmenize rağmen, iyi kontraya çıkıyor, rakibiniz karşısında ezilmiyorsunuz. Öne geçiyorsunuz, hakemin kıyağıyla yakalanıyorsunuz. Tam rakip oyundan düşmüşken, teknik direktörünüzün hamlesi sayesinde kazanma azmiyle doluyor, son dakikada gelen golle lig liderini deplasmanda yeniyorsunuz.



Mustafa Denizli yönetimindeki BEŞİKTAŞ'ta "beş dakikada BEŞİKTAŞ" furyası başlamıştı. Bugün bu furyaya, geçen seneden kalma "geri dönüş" alışkanlığımız da eklendi. Geçen sezon bir çok kez yaşamıştık bunu. Denizlispor, Trabzonspor ve Kasımpaşa maçlarında 0-2'dan geri gelmiş, ikisini 3-2 birini 4-2 kazanmıştık. Bu özelliğimize bu sezonun ilk maçında da devam etmiş, Antalyaspor'u deplasmanda 2-0 geriden gelip 2-3 mağlup etmiştik. Bu maçlardaki ortak nokta, golleri ilk 20 dakikalık bölümde yememiz ve toparlanmak için yeterli vakti bulmamız. Bugün de öyle oldu. Ne olduğunu anlayamadan 0-2 yenik duruma düştük. Telaşa gerek yoktu, 74 dakika vardı. Takımımız çok maç çevirmişliğin de vermiş olduğu güvenle oynadı. Sonuç da istediğimiz gibi oldu. Kısacası, futbolda yenilmek var ancak bu takımda pes etmek yok.
Nobre gösterdiği performansla yine herkesi etkiledi. Süper kalitede bir futbolcu olmamasına rağmen, bu formayı giymeye başladığından beri ne yapılması gerekiyorsa itinayla yapıyor. Bugün 2 gol attı, ki 2.golü çok alışkın olmadığımız türdendi-. Takımın en çalışkan isimlerindendi. Delgado yine çok bir şey yapmadı, ancak kilidi açan golü attı. Aynı Kasımpaşa maçındaki gibi. Bobo 50.golünü attı, bu sefer uzun süren gol arasına son verdi. Sivok, ne yazık ki cezalı duruma düştü. Haftaya Bursa'da yok. Holosko da geçen sezon görmeye alıştığımız yüksek depar sayısına, yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Bugün attığı gol ve pozisyonu sezisi güzeldi.



Tarih: 02 Kasım 2008
