Pazar günü Akatlar öncesi bir nebze olsun havaya girmek için havalimanına gitmek güzel bir fırsattı. Quaresma'nın gelişinde hem havalimanında (link), hem stadda bulunmuş ve keyif almıştım. Abartısız söylüyorum, haftalarca ismi geçtikten sonra Quaresma'yı arabaya binmeden önce bizlere el sallarken görünce yüksek sesle 'işte bu be!' diye bağırırken, gözümden de iki damla yaş süzülmüştü. O an anlamıştım Quaresma transferinin sadece bir transferden ibaret olmadığını, basının da gazıyla o transferin bir onur meselesi haline dönüştüğünü.
Bu kez en çok ilgimi çeken transfer Simao'ydu. Fernandes artı Almeida, bir Simao kadar heyecanlandırmadı beni şu ana kadar. Sezon sonu hangisi en çok katkıyı vermiş olur, bilemem ama şu an için hissettiklerim hala aynı.
Havalimanına gittiğimde saat 14:45 civarıydı. Havalimanından ayrıldığımda ise saat 17:15'ti. Daha da beklerdim ama Akatlar'a yetişememeyi riske atamazdım. Ben oradan ayrıldığımda camlar kırılmış, çevik kuvvet hareketlenmişti ancak oyuncular hala dışarı çıkmamıştı. Bu yüzden oyuncuların çıkış anlarında foto çekemedim ancak onlar çıkmadan önce kalabalığın 3 ayrı açıdan fotoğrafını çektim.
Yüzlerce BEŞİKTAŞlının transferleri beklerken çoğunlukla küfürün dozunu kaçırdığı, Bursaspor'u abartı şekilde andığı o havalimanı karşılaşmasından ortaya çıkanlar bunlar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder