4 Kasım 2011 Cuma

Bir Galibiyetten Ötesi...; 1-0

Son dakikadaki pozisyonun etkisinden çıkıp bir şeyler yazmak çok güç. Ancak şunu söylemeliyiz ki, o pozisyondan sonra bu galibiyetten aldığımız keyif iki katına çıktı. Geçen sezon, uzun süre sonra Şubat ayında hala Avrupa Kupası heyecanı yaşarken hayallerimizi Dinamo Kiev bitirmişti. 14 gün önce tam 1 puana sevinecekken gelen gol ile bizi yıkan yine Dinamo Kiev'di. Bu maçı kazanmamız muhtemelen normal orantıda bir üzüntü yaşatacaktı Dinamo Kiev'lilere. Bu yenilgiyi daha da trajikleştirmek lazımdı, işte o da son pozisyonla oldu. Dinamo Kiev'liler saç baş yolarken, stres dolu 25-30 saniye sonrasında galibiyete olan sevincimız 2 katına çıktı.

Geçen sezon ve bu sezon oynanan maçlardan sonra bu maçta kazanılan sadece 3 puan da değildi. Dışarıdan bakıldığında gözükmese de, takımlar sahadayken net bir şekilde intikam istendiği gözüküyordu tribünlerde. Tüm bunların üzerine rakibin 8 numaralı futbolcusu bir frikik kullanacakken ortalığı gerince ortam iyice gerildi. O andan itibaren bu maçı kazanmak tribündeki herkes için bu gruptan çıkmak kadar önemliydi.

Oynanılan futbol olarak da önceki 3 Dinamo Kiev maçına göre daha iyi oynadığımızı söylemek mümkün. Golü ilk yarıda bulabilirdik ama bir türlü bunu beceremedik. Geçen her dakikanın Dinamo Kiev'in savunma irencini arttıracağı da aşikardı. Neyse ki, biz o direnci yakalamalarından hemen önce Egemen ile golü bulduk ve öne geçtik. Golden sonra son maçlarda olduğu gibi bu maçta da ister istemez geri yaslandık. O anda oyuna Edu yerine Holosko'yu almak çok daha akıllıca bir hamle olabilirdi ama Carvalhal tercihini Edu'dan yana kullandı. Son dakikalardaki pozisyonu da tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Allah korudu, acıdı, daha fazla acıyı reva görmedi diyelim ve geçelim...

Tribünlere gelince... Doluluk oranından başlamak gerek. Yeni Açık, uzun süre sonra full'du. 3.katta dahi parmakla sayılacak kadar boşluk vardı sadece. Eski Açık, 50 TL'nin etkisiyle yarı yarıyaydı. Dinamo Kiev'liler 50-60 kişiyle gelmişken, sırf bu yüzden Eski Açık'ı 50 TL yapmanın hiç bir anlamı yoktu. Kapalı ise bir derbi maç kıvamındaydı.

Maç öncesi atkı şov şahaneydi. Maç sırasında zaman zaman yanlış besteler girilse de, özellikle top Dinamo Kiev'deyken tribünün takımla birlikte savunma yapması harikaydı. Islıklar ve çıkan uğultuyla birlikte rakibin işini biraz daha zorlaştığımız bir gerçek. Maç sonunda Dinamo Kiev teknik direktörü Semin'in yaptığı açıklamalar da bunu doğruluyor zaten. (''Taraftarların inanılmaz coşkusu rakibin gol atmasına yardımcı oldu.'') Sonuc itibariyle tribünün doluluk oranı ve sahaya katkısı yönetime bir ders verdi adeta. Ancak bu dersi yönetim alacak mı, onu ilerleyen maçlarda göreceğiz...

Bu güzel gece için teşekkürler BEŞİKTAŞ ve aşıkları...

Maç ile ilgili sayfalar: Avrupa'da BEŞİKTAŞ I (İstatistikler) - Avrupa'da BEŞİKTAŞ II (Yıllara göre maç dağılımı) - 2011/2012 Avrupa Ligi - 2011/12 İstatistikler

Hiç yorum yok: