14 Temmuz 2011 Perşembe

İki Farklı BEŞİKTAŞ...

Bizim BEŞİKTAŞ'tan anladığımız ve BEŞİKTAŞ yönetim kurullarından beklediğimiz ile bu yönetimin BEŞİKTAŞ'ı arasında dağlar kadar fark olduğunu anlayalı çok oluyor. Nitekim iki tarafın BEŞİKTAŞ'tan çıkardığı anlam arasında bu kadar fark olmasa Mayıs 2004'ten bu yana zaman geçtikçe dibe batıyor olmaz ve dün yaşanan rezaletleri yaşamamış olurduk.

Dün yaşanan rezalet sonrası yönetim kurulu üyelerinden, kafalarında kurdukları BEŞİKTAŞ'a uygun bir açıklama geleceğini tahmin ediyorduk. Bu yüzden resmi sitede yayınlanan klişe dolu ama içi boş açıklamaya şaşırmadık. Lakin, benim ve birçok taraftarımızın sanal ortamda paylaştığı bazı fikirleri de şu satırlara yazmamamız için bir neden yok.

- Türkiye Kupası'nın sorumlular aklanana kadar TFF'na geri iade edilmesi.
- Süper Kupa maçının rakip Fenerbahçe'nin durumu da göz önünde bulundurularak TFF'na başvurulup ertelenmesi. Eğer sorumlular yargılama süreci sonunda suçlu bulunursa, bu hakkın İstanbul BŞB'ne devri.
- Avrupa Kupaları'na Türkiye Kupası'nı kazanarak gitme hakkı elde ettiğimiz için Avrupa Kupaları'ndaki hakkımızın elimizden alınması.
- Sorumluların yargılama sürecinin sonucu beklenmeden istifalarının istenmesi.

Bunlar ilk etapta akıllara gelen çözümler. Tamamının yapılması durumunda dahi şu an bulunduğumuz o berbat ruh halini atlatamayacak olsak da, kulübümüz gereklilikleri yerine getirdiği ve haksız kazanca göz yummadığı için bir nebze olsun içimiz ferahlayabilirdi. Ancak bunun, bu yönetim kurulu üyeleriyle imkansız olduğunu ne yazık ki çok iyi biliyoruz.

Diğer yandan atlamamak gerekiyor ki, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ve mahkemeden çıkan tutuklama kararı sonrası birçok farklı ortamda çığ gibi büyüyen tepkiler bir kez daha gösterdi ki taraftarın büyük bölümünün BEŞİKTAŞ'tan çıkardığı anlam, Şeref Bey'in, Hakkı Yeten'in, Süleyman Seba'nın ve nicelerinin kendilerinden sonraki nesillere aktarmaya çalıştığı anlamlar ile hemen hemen aynı. Bu da taraftarın, yani bu kulübün asıl sahiplerinin, sevgisinin ne denli sağlam temeller üzerine kurulduğunun kanıtıdır...

Hiç yorum yok: