1 Şubat 2010 Pazartesi

Beyaz Gitti; Siyah Kaldı...

Akatlar'a giriş yapan Yıldırım Demirören girişte siyah-beyazlı taraftarlar tarafından ilk önce "Yetmez, Yıldırım Demirören yetmez" sloganları ile karşılandı. Ardından taraftarlar Demirören'i çember içine alarak "İmparator" diye tezahüratlarda bulundu.

Kongre sonuçlandığından beri anlamsızca bakıyorum etrafa. Aradığım şey basit, sadece bir neden. Tarihin en başarısız başkanı sıfatı verilebilecek birini tekrar seçmek için bir neden. Düşünüyorum düşünüyorum geçerli bir neden bulamıyorum. Siyasi nedenler içi boş ve anlamsız geliyor. Sonuçta mevzu bahis olan bir siyasi hareket değil, BEŞİKTAŞ. Ve BEŞİKTAŞ'ın bu kongrede herşeyin üzerinde olması gerekirdi diye düşünüyorum.

Bu içi boş sebeplerin ardından akla gelen diğer nedenler ise 'menfaat' ve 'çıkar' oluyor. Yukarıda kopyaladığım haber de bu iki kelimenin akla gelmesinin ne kadar mantıklı olduğunun ispatı zaten. Aşkını, sevdasını üç beş kuruş, üç beş bilet, üç beş konfor için satan herkese yazıklar olsun. Bizim bugün çektiğimiz acıları inşallah bir gün onlar da tecrübe eder ve 31 Ocak 2010 günü ne büyük bir günah işlediklerini anlarlar.

Seçilse neler değişirdi, neler olurdu bilmiyorum ama şahsen Murat Aksu'ya da teşekkür etmek gerekir diye düşünüyorum. Kimsenin elini taşın altına koymadığı bir anda ortaya çıktı, kendi çapında mücadele verdi, birşeyleri değiştirmek istedi ama çıkar dünyası izin vermedi. Yine de bir emek söz konusuydu. Teşekkürler Murat Aksu.

BEŞİKTAŞ'tan kopmak, BEŞİKTAŞ'tan ayrı kalmak düşünülemez. Hele ki bu insanların istediği oldu diye. Ancak bir çoğumuzun şevkinin kırıldığı bir gerçek... Allah yardımcımız olsun.

Günün sözü Mevlana'dan, kongre öncesinde, sırasında ve sonrasında şakşakcılığı görev edinmiş takım elbiseli, sözde büyük adamlara gelsin; "Nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm içinde insan yok"

Hiç yorum yok: