5 Kasım 2009 Perşembe

Bizlere karışmasanız da, işinizi yapsanız...

Mustafa Denizli'nin üstü kapalı şekilde taraftarı eleştiren açıklamalarını Denizlispor ve Kasımpaşa maçları sonrasında okumuştuk. Kimse ondan taraftarın tepkisinin nedenini anlamasını beklemiyordu zaten. Sonuçta ona şu an elinde bulunan o güzel kontratı veren kişilerdi taraftarın tepki gösterdiği kişiler. Ne olursa olsun bir teknik direktörün kulüpte olan biteni bilmiyormuş gibi taraftara sitem etmesi gereksiz ve saçmaydı.

Denizli'nin açıklamalarından sonra bugün de İbrahim Toraman'ın kendi web sitesinde yazmış oldugu yazı basına düştü (açıklamaları aşağıda). Hemen söyliyeyim, İbrahim Toraman bu takımda en çok sevdiğim oyuncuların başında gelir. Sözleşmesi de sanırım sezon sonu bitiyor, ki takımda kalmasını da istiyorum. Ancak bunlar bir kenara, Denizli'nin yaptığı yanlışa onun da katılmasına hem şasırdım, hem üzüldüm.

Bir futbolcunun işi nedir, ne değildir, ilk önce bunu belirlemek lazım. Bana kalırsa futbolcuların ilk işi aldıkları paranın hakkını verecek kadar mücadele etmektir. Bunun dışında da zorda kalmadıkça kendileri dışında gelişen olaylara karışmamalarıdır. Hele hele takım ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde 4.maç sonunda üst tur hakkını kaybediyorsa ve ligde liderin 7 puan gerisindeyse...

BEŞİKTAŞ taraftarı bu ülkede takımını en iyi destekleyen, işini en iyi yapan taraftar topluluğudur. Peki şu an ki futbolcu topluluğumuz için aynısını söylemek mümkün mü? Tabloya bakılırsa hayır. O zaman işini iyi yapmayan insanların taraftarın işine, gösterdiği tepkiye karışma gibi bir lüksü de olmamalı....

Denizli bir, Toraman iki... Umarım kulüpte neler olup bittiği bu kadar net şekilde ortadayken, tribünün gösterdiği tepkiyi eleştirecek bir üçüncü kişi çıkmaz, bizim de ağzımızın tadı daha fazla bozulmaz...

İbrahim Toraman demiş ki;
''Tribündeki ortamı bizzat yaşadım ve gözlerime inanamadım. Bizim her zaman her platformda övündüğümüz, en sağlam kalemiz olan BEŞİKTAŞ taraftarı gitmiş, yerine başkanla, yönetimle, hocayla, taraftarla ve futbolcuyla çatışan bambaşka bir taraftar gelmişti. Oysa ki biz her zaman yöneticiden futbolcusuna, malzemecisinden masörüne kadar, taraftarımızla bir bütün olmuş takımdık''

Hiç yorum yok: