28 Ağustos 2009 Cuma

Izdırap dolu bir aşk hikayesi; 0-0

Direkt belirteyim; ilk yarıyı izleyemedim. 30-45.dakikalar arası oyunu tek kaleye çevirdiğimizi okudum birkaç yerde ama ne kadar doğru bilemiyorum. İkinci yarı genel olarak oyunumuz tatmin ediciydi. Ancak bu saatten sonra oyunun tatmin edici olması, istekli olmamız veya oyunu rakip yarı alana yıkabilmemiz bir şey ifade etmiyor çünkü bir yerden sonra alınan sonuçlar/puanlar daha önemli hale geliyor. İşte o sonuçları kazanabilmek için de gollere ihtiyaç var ki biz bir türlü o işi beceremiyoruz. Nihat'ın bugün olduğu gibi kendinden uzun defans oyuncuları arasında kaybolduğunu ve santrafor olarak sağlayabileceği katkının sınırlı olduğunu, her maç hücuma katkı manasında bazı değişikliklerin daha önce yapılması gerektiğini bizler görüyoruz ama asıl gormesi gerekenler bir türlü göremiyor...

Defansın uyumu, Ferrari'nin adaptasyon sorununu aşması, takımın son 3 maçtır gol yememesi sevindirse de hücumdaki problemler devam ettikçe savunmanın başarısının da çok önemi kalmıyor. Sakatlıklar da ayrı bir mevzu. Hücumda kullanabileceğimiz kilit oyuncularımız haftalardır sakat. Durumları hakkında doğru düzgün bilgi sahibi bile değiliz. Nedir Yusuf'un, Bobo'nun durumu, ne zaman dönerler, Galatasaray maçına yetişebilecekler mi bilmiyoruz bile.

İki haftadır değişikliklerde de fiyaskolar yaşıyoruz. Geçen hafta İsmail-İbrahim değişikliğini kimse anlayamamıştı. Bu hafta ise Nobre'nin 75.dakikaya kadar neden bekletildiğini ve Ernst'in neden çıkarıldığını şahsen ben anlayamadım. Ernst o takımdan çıkarılacak son oyuncuydu. Taraftarın bu değişikliğe tepkisi ise on numaraydı. Mustafa Denizli de o mesajı almış olacak ki, maç sonu röportajında Ömer Güvenç'in bu konudaki sorusunu beklemeden değişikliği neden yaptığını açıklamaya çalıştı.
Tribünü gelince; 90 küsür gün sonra yerini almış, televizyondan görüldüğü kadarıyla gayet iyi destek veren bir tribün vardı. Yukarıda yazdığım gibi Ernst tepkisi de on numaraydı.

Bu aşk da her yönüyle ızdırap be abi... Puan kayıplarından, takımın kötü gidişatından dolayı bir acı, bir ızdırap hali zaten var. Diğer yandan 15 gün ayrıyız, 12 Eylül'e kadar ara var. Yeni sezona tam ısınmışken hasretin çektireceği bir acı, bir ızdırap hali var... Velhasıl, taraftar olarak bizim de işimiz zor valla...

Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Gaziantepspor - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2009/10

Hiç yorum yok: