30 Ekim 2011 Pazar

Şans Yanımızda Olunca...; 3-1

Sivasspor'u geçen sezon İnönü'de yendiğimizde tarih 31 Ekim 2010'du. Bu sezon ise iki takım 30 Ekim 2011'de karşılaştı. Kazanan yine biz olduk ve artık Sivasspor'a karşı İnönü fobisi gibi bir şey kalmadı. Ancak bu maçtan galibiyetle ayrılmak pek de kolay olmadı. İçinde sezonun geri kalanında oynadığımız birçok maçtan sahneler barındıran bir maç oldu. Skor gelişimi olarak Ankaragücü (1-0, 1-1, 3-1), galibiyetin penaltı yollu olmasıyla Antalyaspor (Simao - penaltı) ve neredeyse 3 golün dakikaları olarak da Fenerbahçe (Fb: 12-60-72, Sivasspor 12-59-78) maçlarından alıntılar vardı bu maçta.

Mersin İdman Yurdu ve Fenerbahçe maçlarında olduğu gibi erken golü bularak başladık maça. Ancak o maçlarda olduğu gibi bunu yine avantaja çeviremedik ve hemen ardından 2.golü bulup, rahatlayamadık. Halbuki bu maçta 2.golü erken bulmak bizim için daha az efor sarfetmek ve Perşembe gününe nispeten daha diri çıkmak açısından avantaj sağlayabilirdi. İlk yarı öyle ya da böyle geçiyorken, 38-40.dakikalar arası ise şans tamamen bizden yanaydı. Sivasspor, bir takımın Süper Lig'deki herhangi bir maçta harcamaması gereken pozisyonları cömertce harcadı ve ilk yarıyı beraberlikle bitirme şansını tepti.

İlk yarıdaki görüntü ikinci yarıda da devam ederken Almeida ile mutlak gol pozisyonundan yararlanamadık. Önce direk, ardından kaleci 2.golü bulmamıza izin vermedi. 1-2 dakika sonra ise kimsenin anlamadığı bir şekilde golü bulan Sivasspor oldu. Topa vururken aklından 'acaba sarı kart alır mıyım?' gibi bir düşünce geçirmiş olması muhtemel Grosecki bile şaşırdı golün verilmesine. Gol temizdi, o ayrı. Golden sonra tekrar öne geçmek için 30 dakikamız vardı ancak penaltı ile 2.golü bulana kadar biz hiç de 2.golü oyun kurarak bulabilecekmişiz gibi bir intiba bırakmadık. Dakikalar tükenirken ve son 15 dakikaya girilmişken çalınan penaltıyla tekrar öne geçtik. Penaltı, bariz penaltı. Ancak Egemen'in kendini yere kolay bıraktığını ve aslında penaltıyı aldırdığını da es geçmemek lazım. Yine de belirtmek lazım, Stoke City deplasmanında aleyhimize çalınan penaltı ise, bu pozisyon penaltının babasıdır. Son gol ise bu maçta da genel olarak etkisiz gözüken Quaresma'nın yeteneğiyle geldi. Holosko'ya müthiş bir asist yaptı ve 3.gol ile maçın skoru da belirlenmiş oldu.

Quaresma'nın bu golünün internette yazıp çizen taraftarı ikiye böldüğünü söylemek de mümkün. Bir kesim, gol sonrası Quaresma'ya tezahurat yapılmasını yadırgasa da, golden hemen sonra Quaresma'ya büyük bir iştahla bağırıldı stadda. Twitter'da, forumlarda veya bloglarda Quaresma'nın son dönemdeki futbolundan memnun olmayan kim olsaydı stadda, o asistten sonra Quaresma lehine tempo tutardı. Bu, stada vardığınızda Quaresma'yı bir anda haklı görüyor olmaktan kaynaklanmıyor tabii ki. Sadece staddaki sıcak atmosfer buna sevk edebiliyor insanı. Bu arada Holosko'nun da golden hemen sonra Kapalı tribüne Quaresma'yı gösterip, ilk tezahuratı ona yapın dercesine bir şeyler ima ettiğini de yazalım.

Fenerbahçe derbisi kazanılsaydı muhakkak ki bu 3 puanın anlamı çok daha fazla olacaktı ancak takımın bu kadar sık maç yaparken puan durumunda geri düşmemesi de önemli bizim için. Son olarak tribün açısından en güzel anlar, kısa süreli de olsa tribünlerin doluluk oranıyla ilgili yönetime yapılan tezahuratlardı hiç şüphesiz. 'Yönetim tribün senin eserin', 'yönetim n'oluyor, tribünler dolmuyor', 'müşteri değiliz, taraftarız biz' tezahuratları çok yerindeydi. Bu tepkinin gitgide çoğalması dileğiyle...

Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Sivasspor - 2011/12 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2011/12

2 yorum:

Unknown dedi ki...

bugün bloglarda okuduğum yazılarda beni en çok etkileyen Carvalhal'in özel hayatı ve Beşiktaş'a gelişi olmuştu.

İkincisi de tribünlerde artık yönetime birşeyler söyle isteğinin (her nasılsa) uyanmış olması oldu.

Devamının gelmesi dileklerimle..

Ömer dedi ki...

Akşam akşam Biletix'te yayınlanan fiyatlarından ötürü birçok taraftarda heyecanlanma oldu ama resmi site açıklamadan önce emin olunmaz tabii.

İnşallah denildiği gibi büyük bir indirime gidilmiştir.