16 Eylül 2011 Cuma

Bir Şey Oynamadan 5-1 Kazanmak...

Maç 5-1 bitmişken bunu yazmak garip olacak belki ama üst seviye top oynamadan kazandık bugün. Bu, ilk golü erken bulmamızdan mı, kritik anlarda yakaladığımız pozisyonların çoğunun golle sonuçlanmasından mı, yoksa Maccabi Tel Aviv'in kötü defans yapışından mı kaynaklandı, bilemiyorum. Ancak skor ne kadar müthiş olsa da, gelecekle alakalı şüphelerin yok olduğunu söylemek mümkün değil.

Şöyle ki, bu maçta bir kez daha görüldüğü üzere bu takım sezon boyunca tüm maçlarda planını en az 2 gol atmak üzerine kurmalı. İlla ki gol yemeden tamamlayacağımız maçlar olacaktır ancak şu bir gerçek ki, biz 1-0'a güvenerek bir maçı bitiremeyiz. Bu maçtaki en büyük şansımız 3. ve 4.golleri, gol yememizin hemen akabinde bulmamızdı. Özellikle 3.golü, golü yedikten hemen sonra atamasaydık, şu an 5-1 kazandığımız için sevindiğimiz maç nerelere gelirdi kim bilir.

Almeida'nın genel olarak gol attığı pozisyonlarda sarfettiği eforu, aşağı yukarı gol sevinçlerinde de sarfetmesi müthiş. Kanım gittikçe ısınıyor kendisine. Bir de 2 gol attığı bu güzel maçta sakatlanmasaydı çok daha iyi olacaktı. Onsuz hem ligde, hem Stoke City deplasmanında gol atmamız daha da zorlaşacak. Quaresma'nın 2.goldeki asistine diyecek hiç bir şey zaten yok! Vatandaşı ve yakın arkadaşı Ronaldo'ya mesaj gönderdi sanki bu asistiyle. Fernandes'in bir ara herkesin başını döndürdüğü pozisyonu da unutmamak gerek tabii ki. Bakkala gönderdiği rakip oyunculardan hala haber alınamıyormuş. :) Edu ise tam bir kapalı kutu. Tribünden bakıldığında futbolcu yerine güreşciye daha çok benziyordu açıkcası. Hal ve tavırlarından Bobo'nun ilk sezonunu hatırlamadım değil hani. Yine de geceyi golle bitirmesi güzeldi. Bir de Alves'i izleyebilsek, güzel olacaktı...

Tribün performansımız özellikle ilk golün erken gelişi ve 2-1'den sonra 3.golü hemen buluşumuzla parallel olarak şekillendi. Sezon bittiğinde 'tribün performansı' değerlendirmesi yaparsak ilk 5'te yer bulacaktır bu maç. Maccabi Tel Aviv'li yetkililerin 150 bilet istediği söylenirken deplasman tribününde sadece 5-10 taraftarın oluşu da şaşırtıcıydı.

Her şey bir yana, bu maça futboldan başka anlamlar yükleyen ve yapacağı eylemlerle takımımızın ceza almasını dahi sağlayabilecek kişilerin bir şekilde önlenmesi ve maçın olaysız sona ermesi güzel oldu.

Bu maçın Sarajevo ve Vaduz maçlarından sonra 5 gol atarak kazandığımız 3.Avrupa Kupası maçımız olduğunu da belirtelim... Artık gözler lider olarak gideceğimiz Stoke City deplasmanında...

Bu da 5-1'den sonra uefa.com'dan gelen manşet jesti... (Almeida olsaydı daha çok sevinirdik, o ayrı...)

Maç ile ilgili sayfalar: Avrupa'da BEŞİKTAŞ I (İstatistikler) - Avrupa'da BEŞİKTAŞ II (Yıllara göre maç dağılımı) - 2011/2012 Avrupa Ligi - 2011/12 İstatistikler

Hiç yorum yok: