16 Mart 2011 Çarşamba

Hoşçakal Bernd Schuster...

Göreve geldiği günden, Manisaspor maçının son 30 saniyesinde Ernst oyuna alınana kadar ki dönemde yaşadığımız birçok hayalkırıklığına rağmen 'Schuster'le olmayacak bu iş' gibi bir düşünceye sahip değildim. Bazı maçlar sonrası 'acaba?' diyip gelecek sezonla ilgili tereddüte düşmüşlüğüm olmadı değil ancak aynı zamanda hep bir umut vardı içimde gelecek sezon ile alakalı. Ancak geçen Cuma o umutları yitirmiştim. Yine de körü körüne 'Schuster istifa!' mantığıyla hareket etmiyordum ama istifasına üzülmeyecek kıvama gelmiştim. Neyse ki, bizi daha fazla bu karışık ruh halinde bırakmadan kendi istifa etti. Demek ki, bizim düşündüklerimizin aynısını az çok o da hissediyormuş ve onun için de bir şeyler düzgün gitmiyormuş.

Genel olarak hayalkırıklıklarıyla geçen bir sezon olsa da, Avrupa Kupaları'nda Şubat'ı görmemizde ve Galatasaray'ı yıllar sonra ASY'de yenmemizde katkın olduğu için ve sezonun bugününe kadar ki tüm emeklerin için teşekkürler. Yolun açık olsun Schuster...

Hiç yorum yok: