7 Mart 2011 Pazartesi

Deja vu... 1-2

Biz bu filmi 2 hafta önce izlemiştik, bir nevi deja vu oldu hepimize. Elbette, dünkü maçtan daha büyük bir travmaydı o maç. Ancak dünkü maçın da aynı şekilde kaybedilmesi tüylerimizi ürpetmedi değil.

Rakibin on kişi kalması ve öne geçmemizle birlikte ibre tamamen bize dönmüştü. Maçın bitimine 24 dakika kala her şey bizim lehimize işliyordu. Ancak duran top hastalığımız tekrar başımıza bela olunca ve Sivok, Ferrari'ye özenip takım arkadaşlarını satınca bir anda ne olduğumuzu anlamadan elimizdeki tüm avantajlar uçup gitti. Takımın bu tür durumlarda kolay toparlanamadığı ve maça tekrar ortak olamadığını 2 hafta önce görmüştük. Bu maçta tek fark, topun kontrolünün yine de bizde kalmasıydı. Ancak o beklenen hareketlenmeyi bir türlü sağlayamadık ve son dakikalarda gelen golle İnönü'deki mutlu mesut hava birden hüzüne dönüştü.

Sivok'un yaptığı acemice hataların yanısıra Schuster'in yaptığı Nobre-Fernandes değişikliğini de anlayamadık. Fernandes, olumlu pas yüzdesiyle ve ısrarla dikine paslarla takıma katkı vermesiyle dikkat çekiyordu. Schuster ne düşündü de bu değişikliğe gitti bilinmez. Ancak bir hata yaptığını farketmek için futbol alimi olmaya gerek yok.

Bir de maçın hakem boyutu var ki, o apayrı bir konu. Yine bir yardımcı hakem katliamı ve yenilen bir bariz gol daha. İnönü'deki maçların bu kadar hakem odaklı problemlerle geçmesi gerçekten düşündürücü. Biz bıktık artık her maç bir aksiyon yaşanmasından. Ancak bu beyfendiler gözümüzün içine baka baka hakkımızı yemeye doyamadılar.

Hedefsizlik içerisinde Kayserispor'un yenilgisiyle kendi kendimize bir hedef yaratmaktı amacımız. Yine olmadı. Şampiyonluk ve ikincilik hesapları yaparken şu an itibariyle dördüncü sıradaki Kayserispor'dan 8 puan gerideyiz. Kalan 10 lig maçı nasıl geçecek eminim Schuster'in bile bir fikri yoktur...

Son olarak; Necip Uysal, Necip Uysal, Necip Uysaaalllllll

Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Trabzonspor - 2010/11 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2010/11 - Bobo vs Trabzonspor

Hiç yorum yok: