29 Kasım 2010 Pazartesi

Son noktayı her zaman biz koyarız...; 1-2

Galatasaray ne kadar kötü olursa olsun, bizi fazlasıyla düşündüren ve umutsuzluğa sürükleyen bir ASY fobimiz vardı. Geçen sezon o haftaya kadar ki en iyi oyunumuzu oynamamıza rağmen 3-0 gibi farklı bir skorla ayrılmanın acısı da tazeyken, benim şahsen çok bir ümidim yoktu bu maçla ilgili.

Holosko'nun hızını ve karşısındakinin Ali Turan oluşunu kullanıp kazandırdığı penaltı ve Guti'nin penaltıyı gole çevirmesi dahi rahatlatmadı. O golden sonra devre arasına kadar aklım 2005/2006 sezonundaki 3-2'lik mağlubiyete gitti. O maçta da beklenmedik anlarda 2 erken gol bulmuş ve hatta ilk yarıyı önde kapamıştık ancak sonuç hüsran olmuştu. Topun kontrolü de Galatasaray'da olunca ve üst üste birkaç pozisyon verince iyice tedirgin olmuş, yenecek golü tetikte bekliyordum.

İkinci yarı başladığında da Allah biliyor ya, aklımın bir köşesinde ''1 puan da iyidir be'' düşüncesi bulunuyordu. Ancak dakikalar geçtikçe biz daha bir yüreklendik sanki. Üstüne de Hagi'nin tuhaf hamleleri gelince, iyice rahatladık. Servet'in çıkışıyla Nobre rahatladı, daha efektif olmaya başladı. Orta sahayı daha hızlı geçmeye başladık. Holosko'nun topu direkten döndü, Nobre'nin BUZ gibi golü sayılmadı, Hilbert bindirmelere başladı derken ikinci gol geldi. Haliyle hem bizde, hem takımda, hem tribünde bir rahatlama oldu. Son dakikalarda yediğimiz talihsiz gol ise bir BEŞİKTAŞ klasiğiydi. Rahat maç kazanmak çok alışkın olduğumuz birşey olmadığı için 2 dakikalık ekstra bir stres çekmeyi yadırgamadık.

Sonuç itibariyle ASY yıkılmadan önceki son noktayı da, rekabetin ASY sayfasındaki son noktayı da biz koyduk. Artık yıkıyorlar mı, yoksa bu yenilgiler sonrası yakıyorlar mı umrumuzda değil...

Maça dair diğer notlarımı da yazayım.
- Guti'nin ilk golden sonraki hareketinin anlamını cidden merak ediyorum.
- İkinci golden sonra kameralar Nobre ve etrafına yakınlaşırken, Guti'nin deplasman tribününün oralarda neler yaptığını merak ediyorum.
- 2.golden hemen sonra girilen 'gücüne güç katmaya geldik', o iğrenç kontrayı yapanlara kapak olmuştur herhalde.
- Nobre'nin golü buz gibiydi, iki arada bir derede zararı gören yine biz olduk.
- Lucas Neill, helal olsun sana...

Şimdi sıra Avrupa Ligi'nde turu garantilemekte...

Maç ile ilgili sayfalar: Derbiler 2010/11 - BEŞİKTAŞ vs Galatasaray - 2010/11 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2010/11

4 yorum:

mustafa dedi ki...

Bugün bir gazetede okudum Guti hareketi Schustere yapmış senin için demekmiş ben kartal pençesimi yapıyor dedim dün anlamlandırmaya çalışırken her ikiside güzel. :) Guti ikinci golden sonra tribüne koşmuş o dahada güzel.

Ömer dedi ki...

Çok teşekkürler bilgiler için. Benim aklımdan geçen ilk tahmin Fenerbahçe'ye de, Galatasaray'a da gol attım, etti 2 gibisinden bir anlamdı. Schuster eleştirilerine cevap niteliği taşıyordur belki de golü ona hediye etmesi.

İkinci gol sonrası ne yaptığını da az önce bir fotoğrafta buldum, hemen bloga koydum :)

stalker dedi ki...

canlı yayında açıkladı demin. kız arkadaşının adı n harfi ile başlıyormuş, hareketin anlamı buymuş.

Ömer dedi ki...

Bu sefer tutturamamışız demek ki :) güzeldi yine de ama...