Her ne olursa olsun Necip-Onur-Ersan-İsmail gibi gençleri izlemek zevk veriyor insana. Bunlara eklenecek Rıdvan ve Cenk var daha. En güzeli de Denizli zamanında görmediğimiz üzere bu gençlere güvenen ve sıkışılan anda sahaya sürebilme cesaretini gösterebilen bir teknik direktörümüz olması. Schuster demişken, maç başındaki destek tezahuratı çok güzeldi, bunu da belirtelim.
Üzerinden zaman geçince maçın uzatmalara gidişi veya farklı skor unutulabilir. Ancak bu yukarıdaki fotoğraf unutulmaz kolay kolay. Maçın uzatmalara gidişinden bir oyuncu ne kadar rahatsız olabilir? İşte yukarıdaki kadar. Gerçi biri çıkıp, Guti top rakibe çarpıp yön değiştirdiği böyle sevindi dese, ona bile inanırım. Bir tuhaf adam Guti, buralara uygun değil gibi sanki...Bu maça iyi sayıda gelen Mersin İdman Yurdu tribününü de tebrik etmek lazım. Spiker bir ara kaynağı neydi bilmiyorum ama 8 otobüs dedi. Haftaiçi, iddiasız bir maç için 8 otobüs gayet iyi bir rakam. Antalya'dan her sene gelen 15-20 kişiyi düşününce hele. Ancak iyi sayıda olmalarına rağmen sesleri neden çıkmadı anlamadım. Diğer taraftan, bizim tribünümüz de gayet iyiydi televizyon başından anladığım kadarıyla. Birilerine de inceden inceden ayar verilmiş. Asıl ayar 28 Kasım'da inşallah...
Şimdi gözler kura çekiminde, bir derbi ister bu gönül...
Maç ile ilgili sayfalar: 2010/11 Türkiye Kupası'nda BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2010/11 - Türkiye Kupası Tarihi I - Türkiye Kupası Tarihi II
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder