9 Ağustos 2010 Pazartesi

Cenk'i Kazandık, Kupayı Kaybettik; 2-2 (6-5 Pen.)

- Cenk ne yaptın kardeşim sen? Kaç kurtarış yaptın 90 dakikada bir ara sayısını unuttuk. Hakan'ın formda oluşuyla keyiflenmiştik, senin bu performansın iyice rahatlattı hepimizi. Rüştü rahat rahat sakatlanabilir, formsuz olabilir, cezalı duruma düşebilir artık...

- Ferrari iki devrede öyle iki kritik müdahele yaptı ki Schuster'e 'sen daha beni tanımıyorsun' der gibiydi. Ferrari'nin sahada duruşu bile kalması için yeterli bir sebep. Böyle bir oyuncuya sahipken göndermeye çalışmak ahmaklıktır. Kusura bakılmasın ama başka bir karşılık bulamıyorum.

- Hilbert'in ikinci maçıydı bu maç. Bazı yorumları okuyorum da sağda solda, kendisini çok çabuk silmişiz gibi gözüküyor. Dezavantajı Quaresma ve Guti gibi oyuncularla aynı zamanda transfer edilmesiydi. Bu 2 yıldızın bize verdiği heyecanı verememesi ona şimdi 'zayıf halk' tanımlaması olarak geri dönüyor. Ben yine de bir süre sonra katkı vermeye başlayacağını düşünüyorum.

- Aynı şekilde Fink'in de kalmasını istiyorum. Bu yüzden bugün iyi bir maç çıkarmasını, kritik müdaheleler yapmasını istiyordum. Necip-Ernst oynamalı ama alternatifleri Uğur olmamalı. Fink takımda kalmalı.

- İsmail'e ise söylenecek söz yok. Vikingur maçında bile zorlanmıştı ama bu maçta yenilen 2.golün öncesi son noktaydı herhalde. Ümitle kıpırdanmasını bekliyoruz ama savunmasını bir adım bile ileri götüremedi 1 senedir. Ve artık bende ümit de kalmadı. Bu kadar kolay çalım yenilmez, bu kadar çabuk geçilmez. İşin kötüsü kendisinde hırs namına birşey de göremiyorum ben. Çok da güzel benimsiyor gibi gözüküyor yediği çalımları...

- Guti'yi izlemek büyük keyif. İlk golde verdiği pas mükemmeldi. Forma da çok yakışmış. Bu denli kaliteli bir oyuncuya sahip olmak çok güzel...

- Yeni formamız da çok şık bu arada...

- Schuster bana göre hata yaptı. 2-0 öne geçilen maçta bu kadar fazla oyuncu değişikliğine gerek yoktu. Elbette bu tür maçlar oyuncuları görmek için bir şanstır. Ancak sonunda iyi kötü bir kupanın bulunduğu maçta az çok ne verebilecekleri belliyken Uğur-Tabata gibi oyuncuları sahaya sürmek fazlasıyla gereksizdi. Bu kupayı güzel geçen ilk yarıdan sonra almalıydık...

- Cenk'i kazanmak ve Guti'yi izlemek babında çok güzel bir geceydi. Hazırlıklar bitiyor artık, Cumartesi günü sezonu açıyoruz. OLEY!

Stat: El Madrigal
BEŞİKTAŞ: Cenk Gönen, İsmail Köybaşı, Guti, Nihat, Ekrem Dağ, Zapotocny, Ferrari, Hilbert, Quaresma, Fink, Bobo, Ersan Gülüm (Dk. 46), Nobre (Dk. 46), Holosko (Dk. 46), Tabata (Dk. 70), Uğur İnceman (Dk. 70), Necip (Dk. 78), Onur (Dk. 89)
Villarreal: Diego Lopez, Oriol, Marchena, Angel Lopez, Santiago Cazorla, Ruben, Fuster, Senna, Marcano, Soriano, Kiko, Capdevila (Dk. 46), Mario (Dk. 46), Cani (Dk. 46), Nilmar (Dk. 46), Altidore (Dk. 56), Montero (Dk. 69)
Goller: Bobo (Dk. 32), Quaresma (Dk. 40), Cani (Dk. 77), Altidore (Dk. 80)
Sarı Kartlar: Ekrem Dağ (Dk. 61)

Hiç yorum yok: