10 Mayıs 2010 Pazartesi

Hakemler ve Top Kayıpları; 94-83

- İlk periyotta öne geçip, skoru koruyamadığımız maç sayısı son zamanlarda çok arttı. Galatasaray maçı, Telekom serisinin ikinci maçı -sonunda kazanmış olsak da- ve bu maç ilk aklıma gelenler. Farklı öndeyken bir anda tutukluk yaşıyoruz hücumda ve bu süreçlerde en büyük eksikliği mola alma konusunda yaşıyoruz. Ne yazık ki coach'umuz mola alma konusunda yetersiz kalıyor. Ne zaman mola alınması gerektiğini ve ne zaman rakibin rüzgarını kesmemiz gerektiğini bilemiyor. Bunu sadece ben söylemiyorum. Telekom serisindeki ilk maç ve Pazar günkü maçta resmen tribündeki taraftarlarımızın mola al işareti yaptığını gördüm hocamıza. Bu kadar net bu konuda yetersizliği ne yazık ki.

- Yapılan 18 top kaybı var ve birçoğu o kadar amatörce ki bu yüzden maç ile ilgili üzüntüm iki katına çıkıyor. En basiti Kaptan'ın ilk yarının bitimine 20 saniye kala takımı hızlı hücuma çıkarmak isterken yaptığı top kaybı ve gelen basket. Skor 43-42'yken ne olduğunu anlamadan 50-42 oldu zaten ilk yarı sonunda. İkinci yarıda bu çok basit top kayıplarına Engin'in yaptıkları da eklendi. Muhtemelen yorgunluktan kaynaklandı birçoğu. Bir gerçek var ki, 18 top kaybı yaparsanız, Efes Pilsen'i yenemezsiniz.

- Hakemler apayrı bir konu. Öndeyken bir kez devreye girdiler. Efes Pilsen ikinci periyot iyi oynayınca ve üçüncü periyotta farkı açınca (67-51) düzeldiler. Biz skoru 72-70'e getirince tekrar devreye girdiler. O kadar art niyetliler ama bunu belli etmemekte o kadar profesyoneller ki anlatamam. 'Efes'in köpeği .... hakemler' tezahuratı tam onlara uyuyor....

- Maç 67-51'den 72-70'e geldiyse, burada takım kadar taraftarın da etkisi vardır. 16 sayı fark varken bir ribaund sonrası coşan tribün, takımı sürükleye sürükleye bir kez daha maça ortak etti. 5-19'luk bir seri ve bu süreçte söylenen tek bir tezahurat vardı.

- Yaklaşık 250-300 kişi vardık salonda. Tribün olarak gayet iyiydik. Tribünü güzelleştiren şey tribünde bulunan bay-bayan farketmeksizin herkesin tezahuratlara katılmasıydı. Herkes 40 dakika ayaktaydı, herkes yapabildiğince destek verdi. Helal olsun bu maçta boğaz patlatan tüm renkdaşlara...

- Bu son maddeyi yazsam mı yazmasam mı karar verememiştim ama yazmayı uygun gördüm sonunda. Bu takımı, oyuncuların her birini çok seviyor ve hepsine saygı duyuyorum. Ancak biraz kırgınlık yaşadık maç sonunda. Taraftar, sahada gösterilen mücadelenin farkındaydı ve takımı yanında bulmak istiyordu. Oyuncularımız ise orta sahada toplanıp, bir iki alkış yaptıktan sonra soyunma odasına girdiler. Yakışan, bizim yanımıza gelip belki bir siyah-beyaz çekmeleriydi. Canları sağolsun ama bilsinler ki kırılmadık değil hani...

- Son olarak: Brad Newley, büyük oyuncusun...

İstatistikler
Brad Newley 27 sayı 8 ribaund 1 asist
Engin Atsür 21 sayı 1 ribaund 2 asist
Fedor Likholitov 16 sayı 7 ribaund
Kevin Fletcher 8 sayı 3 ribaund 2 asist
Haluk Yıldırım 6 sayı 4 ribaund 6 asist
Muratcan Güler 4 sayı 4 ribaund 3 asist
Cevher Özer 1 sayı 3 ribaund 1 asist
Adem Ören 0 sayı 2 ribaund
Marque Perry 0 sayı 1 ribaund

Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol Lig ve Play-off Tarihimiz - Basketbol 2009/10

2 yorum:

Adsız dedi ki...

bu süreçte söylenen tek bir tezahurat vardı?

Adsız dedi ki...

Oley, oley oley
Besiktasim oley oley
Koy su efese, koy su efese, koy su .... efese de
INSALLAH