Tribünden başlamak lazım bu yazıya. Akatlar açıldığından bu yana ilk kez bir Fenerbahçe derbisini bu kadar sessiz sedasız oynadık. Üst katın boş olduğu, alt katta dahi boşlukların gözüktüğü, taraftar sayısının Galatasaray derbisinin yarısı kadar dahi olmadığı bir derbi beklemiyordum kesinlikle. Maç saatinin 13:00 olarak belirlenmesi mi, taraftarın tribünü doldurduğu hemen her maçta hüsrana uğraması mı veya başka sebepler mi salonun boş kalmasına neden oldu bilmiyorum. İçimden bir ses, insanların futbol takımına küsüp, bunun acısını basketbol takımını yalnız bırakarak çıkardığını söylüyor. Doğru veya yanlış bir tahmin, bilemem. Yine de bugün kü tribünün beklenenin çok altında kaldığı bir gerçek. Tabii ki gidenlerin ayaklarına, boğazlarına sağlık demeyi es geçmeyelim.
Şimdi maça dönelim: Maça Engin'in 9 sayısı ile başladık, devamında ise Cevher ve Muratcan'dan da belli bir katkı aldık. Periyotun başında sete set oyunu iyi oynayarak, sabırlı olup boş oyuncuları bularak, daha doğrusu acele etmeyerek skoru 16-8'e kadar getirdik. Ancak daha sonra yanlış şut seçimleri nedeniyle hücumda aksadık, savunmada ise hakemlerin çaldığı basit fauller nedeniyle direncimiz düştü. Fenerbahçe de yakaladığı 11-0'lık seri ile 16-19 öne geçti. Neyse ki, periyotun son dakikasında Likholitov'un serbest atışları ve sabırlı oynadığımız bir hücum sonrasında Haluk'un üçlüğü ile ilk periyotu 21-21 beraberlikle tamamlamasını bildik.
İkinci periyot ise baştan sona çekişme içerisinde geçti ve ilk periyottaki gibi uzun bir seri yakalayabilen olmadı. Bizim en büyük sıkıntımız Lynn Greer'ın penetrelerine çözüm bulamamak oldu. Bir diğer sıkıntı da rakibin uzunlarına yardım getirip, savunmada içeri gömülmemizle birlikte dış atışcılarına fazla boşluklar bırakmamızdı. Neyse ki bunu tam anlamıyla değerlendiremediler. Cevher'in 7 ve Haluk ve Engin'in 6'şar sayılık katkılar verdiği bu periyotta, diğer oyuncularımızdan da nispeten katkılar alınca ilk yarıyı önde kapamayı başardık. Engin'in son saniyedeki üçlüğü ile soyunma odasına 44-38 önde girdik. Bu arada bu periyotta Likholitov'un Semih'e yaptığı blok da görülmeye değerdi.
Üçüncü çeyreğin başında ise iki takım da hücumda fazla etkili değildi. Periyotun ilk 3 dakikasında bizim sadece bir ikiliğimiz, onların ise bir üçlüğü vardı. Bu periyotta kiliti açan basketler ise Cevher ve Muratcan'ın arka arkaya attığı isabetli üçlükler oldu. 50-45 olan skor bir anda 56-45'e geldi ve ibre bize döndü. Her ne kadar alınan moladan sonra Fenerbahçe skoru 58-52'ye getirse de, periyotun son dakikalarında iyi mücadele edip son periyota 62-53 önde girdik. Bu periyotta da 10 sayı ile önemli katkı veren Cevher, 3 periyot sonunda toplamda 22 sayıya ulaşmış oldu.Son periyota da hücumda etkisiz başladık. İlk 2 dakikada sayı bulamazken, potamızda 5 sayı gördük ve fark 4 sayıya düştü (62-58). Aldığımız moladan sonra ise herşey bir anda değişti. Fenerbahçe'nin alan savunmasına karşı Haluk, Cevher, Engin ve Newley ile bulduğumuz üst üste üçlükler maçın bize gelmesini sağladı. Bir ara 65-61 olan skor 9-0'lık serimizle 74-61 olunca maçın gidişatı da belli oldu. Kalan dakikalarda işi biraz da eğlenceye döküp, maçtan 83-68 galip ayrıldık.
Takımımız böylece üçüncü kez üst üste Fenerbahçe'yi Akatlar'da 15+ sayı farkla yenmiş oldu.
Tüm oyuncularımıza ve teknik heyetimize bu güzel derbi galibiyetinden dolayı teşekkürler.
İstatistikler
Cevher Özer 25 sayı 7 ribaund 1 asist
Engin Atsür 18 sayı 6 ribaund 7 asist
Brad Newley 14 sayı 4 ribaund 1 asist
Haluk Yıldırım 11 sayı 6 ribaund 6 asist
Muratcan Güler 5 sayı 3 ribaund 2 asist
Fedor Likholitov 5 sayı 5 ribaund
Adem Ören 5 sayı 4 ribaund
Kevin Fletcher 0 sayı
Kerem Özkan 0 sayı
Arın Soğancıoğlu 0 sayı
Maç ile ilgili sayfalar: Basketbol 2009/10 - Derbiler 2009/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder