9 Mart 2010 Salı

Seviliyorsun be Carew...

Reading [2 - 4] Aston Villa
27' [1 - 0] S. Long
42' [2 - 0] S. Long
47' [2 - 1] A. Young
51' [2 - 2] J. Carew
57' [2 - 3] J. Carew
90' [2 - 4] J. Carew (pen.)


Bize gelmeden önceki dedikodularda bir senin ismin geçiyordu, bir Kluivert'ın. İsmail Er'in balon haberlerinin ve Kluivert'ın başarılı kariyerinin etkisi altında kalmış olacağım ki, ne yalan söyleyeyim onu tercih ediyordum ilk etapta. Sonra bir anda seni bulduk karşımızda. Senin de kariyerin yabana atılacak cinsten değildi zaten.

Geldin ve bir süre sonra Sakaryaspor deplasmanında attığın penaltı golleri ile mesaiye başladın. Ardından Fenerbahçe'ye attığın enfes gol ve çılgın gol sevincinle kafamıza kazındın. Oyundan çıkarken Van Hooijdonk'a koyduğun postayı da unutmadık bu arada. 3-5 gün sonra Athletic Bilbao'yu da es geçmedin. Daha başka gollerin de oldu ama 17 Nisan'dan bir hafta önce İnönü'de Ankaragücü'ne attığın frikik golü unutulmaz be Carew. Peki ya, 17 Nisan'da Kadıköy'de attığın golden sonra hiç istifini bozmadan deplasman tribününe bakışın ve formayı gösterişin... Anılar çok bizde o sezona ait. Son anı ise en kötüsü. Gözyaşlarına hakim olamayan bir sen ve sevdiği, kanının çabuk ısındığı bir oyuncuya veda eden BEŞİKTAŞ taraftarı...

Sen gittin ama bu anılar silinmedi elbette. Nereye gitsen takip ettim, oynadığın takımlar gol attığında hemen sen mi attın diye baktım durdum. Ve dün yine öyle yaptığımda çıkan tablo karşısında hem böyle bir oyuncuya 1 sezon dahi olsa sahip olduğumuz için, hem de senin için mutlu oldum. Hat-trick yapıp, İngiltere'nin belki de en prestijli kupasında takımının bir sürprize uğramamasını sağlaman ne olursa olsun çok önemli.

Aslına bakarsan attığın gollere rağmen böyle bir yazı yazmak yoktu aklımda. Ta ki attığın 3.golü görene kadar. Bir penaltı vuruşuydu, topun başında sen vardın ve topa öyle vurdun ki, o vuruşla bir anda herşeyin en başına, Sakaryaspor deplasmanına döndüm. Sert bir bazuka kaleyi buluyor. Kaleci dokunsa ellerini kıracak şiddette hem de. İşte o an bu yazıyı yazmayı planladım. Çünkü senin yaşattıkların, bu yazıyı yazmaya değerdi...

Kısacası; Seviliyorsun be Carew...

Hiç yorum yok: