Maç bittiğinden beri canım yanıyor, sanki nefes alamıyorum. Ligde 2 ayı aşkın süredir puan kaybı yaşamadığımız olduğundan mıdır, liderliğı şans ayağımıza gelmişken yine yeni yeniden ittiğimiz için midir, İnönü'deki puan kayıplarına genel olarak daha fazla üzüldüğümden midir bilemiyorum.
Bu yüzden ne Diyarbakırspor kalecisi Gökhan'ın Gençlerbirliği günlerinde olduğu gibi bu maçta da bize karşı şans yardımıyla kral oluşunu, ne Ernst-Nihat-Bobo üçlüsünün kaleciye nişanladığı topları, ne Denizli'nin -bana kalırsa- çıkardığı yanlış kadroyu ve geç yaptığı değişiklikleri, ne de Tabata-Nihat ikilisinin şu ana 'fos' çıkışını ayrıntılı yazacağım. Bunlar zaten yeterince özetliyor maçı bence. Bir süre sonra dönüp bu yazıyı okuduğumda -bazen eski maçların öncesini sonrasını okuyorum, güzel oluyor- bu maçta ne olmuş ne bitmiş anlamam için gayet yeterli zaten.
Bize bugünden yıkım kaldı ancak kapıda yine 'heyecan' var. Sonunda olası bir yıkım ile veya anlatılmaz bir mutluluk ile getirebilecek. O yüzden ben kendi programımı da yaptım.
Cuma yıkım, Cumartesi mutsuzluk, Pazar durgunluk, Pazartesi heyecan, Salı SALDIR BEŞİKTAŞ!
Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Diyarbakırspor - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2009/10
Cuma yıkım, Cumartesi mutsuzluk, Pazar durgunluk, Pazartesi heyecan, Salı SALDIR BEŞİKTAŞ!
Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Diyarbakırspor - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2009/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder