5 Aralık 2009 Cumartesi

Derede boğulmak... 0-0

8 maçlık serimiz, ki içinde Eskişehirspor, Trabzonspor ve Sivasspor deplasmanları ve içeride Fenerbahçe maçı ve bu maçların arasında bir de Şampiyonlar Ligi galibiyeti var, bugün son buldu. İlla ki bir gün son bulacaktı ancak o seriyi bitirecek maç Diyarbakırspor maçı olmamalıydı. Bu serinin içerisinde kazanılan maçlara ve gösterilen mücadeleye yakışmadı bu 2 puan kaybı. ''Derede boğulmak'' buna denir işte.

Maç bittiğinden beri canım yanıyor, sanki nefes alamıyorum. Ligde 2 ayı aşkın süredir puan kaybı yaşamadığımız olduğundan mıdır, liderliğı şans ayağımıza gelmişken yine yeni yeniden ittiğimiz için midir, İnönü'deki puan kayıplarına genel olarak daha fazla üzüldüğümden midir bilemiyorum.

Bu yüzden ne Diyarbakırspor kalecisi Gökhan'ın Gençlerbirliği günlerinde olduğu gibi bu maçta da bize karşı şans yardımıyla kral oluşunu, ne Ernst-Nihat-Bobo üçlüsünün kaleciye nişanladığı topları, ne Denizli'nin -bana kalırsa- çıkardığı yanlış kadroyu ve geç yaptığı değişiklikleri, ne de Tabata-Nihat ikilisinin şu ana 'fos' çıkışını ayrıntılı yazacağım. Bunlar zaten yeterince özetliyor maçı bence. Bir süre sonra dönüp bu yazıyı okuduğumda -bazen eski maçların öncesini sonrasını okuyorum, güzel oluyor- bu maçta ne olmuş ne bitmiş anlamam için gayet yeterli zaten.
Bize bugünden yıkım kaldı ancak kapıda yine 'heyecan' var. Sonunda olası bir yıkım ile veya anlatılmaz bir mutluluk ile getirebilecek. O yüzden ben kendi programımı da yaptım.

Cuma yıkım, Cumartesi mutsuzluk, Pazar durgunluk, Pazartesi heyecan, Salı SALDIR BEŞİKTAŞ!

Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Diyarbakırspor - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2009/10

Hiç yorum yok: