Maç günü geliyor çatıyor. Rakip Trabzonspor. Trabzonsporlular Eski Açık tribünün Numaralı tarafındaki kısmı tıklım tıklım doldurmuş. 1999/2000 sezonundan bir manzara hatırlıyorum, Eski Açık'ın tamamı veriliyordu rakiplere. Ancak 2001/2002 sezonunu hatırlayamıyorum şu an. Yeni Açık'tan baktığımızda, Eski Açık'ın sağ tarafında kalan kısmı doldurduklarını hatırlıyorum ama net olarak. Maç başlıyor. İlk yarının ortalarında o sezonun yeni transferi İlhan Mansız sakatlanıyor, sedyeyle dışarı çıkartıyorlar. Sedyedeyken de bizleri selamlamayı eksik etmiyor. Şanssızlıklar yetmiyor, ilk yarının son dakikasında bir de gol yiyoruz.
İkinci yarı toparlanır gibi oluyoruz. 60.dakika civarında eşitliği sağlıyoruz Ahmet Dursun ile. Ardından bir de penaltı kaçırıyoruz. Maçı almak için yüklenirken,son dakikalarda golü kalemizde görüyoruz. Golde Fevzi'nin hatası olduğunu hatırlıyorum. Sonuç olarak aşırtma bir gol ile Trabzonspor maçı 1-2 kazanıyor.
Biraz bekliyoruz babamla staddan çıkmak için. Konfetiler ve harika bir destek ile karşılanan takım ilk maçta istediğimizi yaşatamıyor bizlere. Biz üzülürken, Trabzonsporlular seviniyor. Fincanı taştan oyarlar sesleri geliyor Eski Açık'tan. Kaldıramıyorum bu tezahuratı, gözlerim doluyor. Büyük heyecan ile beklediğim maçtan, böyle bir şekilde ayrılmak koyuyor açıkcası.
1.haftadan sonra kah seviniyoruz, kah üzülüyoruz. Günler, aylar geçiyor ve 18.hafta geliyor. Takım istim üstünde. Üst üste galibiyetler alıyoruz. Trabzonspor deplasmanına gelmeden önceki son deplasmanda Göztepe'yi İzmir'de 0-6 mağlup etmişiz. İnönü'de de Gaziantepspor'u 3-1 yenip Trabzon'a gelmişiz.
Bu sefer tarih 20 Ocak 2002. Maçı deplasmanda 0-5 kazanıyoruz. O zamana kadar ki ikinci büyük hezimet bu skor BEŞİKTAŞ - Trabzonspor rekabetindeki. İlki 7-1'lik maç tabii ki. 5-0 kazanırken ne stadda olabiliyorum, ne de İstanbul'dayım. Ancak çok net hatırlıyorum o maça çok önem verdiğimi. İlk hafta biz İnönü'den çıkarken arkamızdan söylenen tezahuratlardan dolayı hırslandığımı da. 5-0, 15 yaşındaki bana çok şey anlatıyor bu yüzden. Koltukların kırılıp sahaya atılması birçok insan için kötü şeyler ifade ederken, ben mutlu oluyorum. BEŞİKTAŞım ile dalga geçmeye yeltenen insanların, 5 ay sonra 5 gol yedikleri için bu kadar çıldırmaları hoşuma gidiyor.
Her Trabzonspor maçı öncesi de aklıma gelir bu maç. Yine geldi. Madem ben hatırladım, bir de hatırlatayım dedim. Nasılsa takımdan ve yönetimden hevesle bahsedilebilecek şeyler yok bugünlerde. Bari tarihimizde bulalım teselliyi...
Trabzonspor 0-5 BEŞİKTAŞ... O galibiyetin mimarlarına, biri hariç, selam olsun...
1 yorum:
Durum 0-4 top Khlestov'un ayağına geliyor o sırada trabzon seyircisi "Sen şampiyon olmasanda, kupaları almasanda" yı söylüyor, Khlestov şutunu çekiyor 0-5 oluyor ve gol olmasa "seviyoruz işte varmı diyeceğin" diye devam edecek olan trabzonlular 5. gol gelince stadı yıkıyor :)
Yorum Gönder