Maça iyi başladık. İlk 15 dakikada İsmail'in deyimi ile "rakibi kartal gibi ısırdık". Nobre'nin kafası ve Ferrari'nin gelen topa dokunamayışı, Ernst'in son anda korner çelinen şutu, Nihat'ın ortası ve Ernst'in topa doğru hamle yapması ama arkadaki Tello'yu görememesi ilk aklıma gelenler. 15.dakika itibariyle korner sayımız 7'ydi. 16.dakikada da gol geldi. Gol geldikten sonra bu kadar rahat oynayamayacağımız açıktı, sonuçta rakip belli bir reaksiyon gösterecekti yenik duruma düştüğü için. En azından ben öyle düşünüyordum ama o da olmadı. İlk yarı sonuna kadar topa hakim olan da, oyunu kontrol eden de bizdik. Önemli gol pozisyonu vermedik rakibe.İkinci yarının ilk 2-3 dakikasındaki tuhaf top kayıplarımız, Ferrari'nin korner çizgisi üzerinde kaptırdığı top ve Yusuf'un uzaklaştırmak isterken ceza alanımıza yaptığı orta mesela, bu yarının sıkıntılı ile devam edeceğini düşündürttü. Yine gol pozisyonları bulduk. Tabata iki net pozisyonu cömertce harcadı. Bunların dışında da 3.bölgeye kadar başarıyla getirdiğimiz ama yanlış kullandığımız bir ton pozisyon var. Ankaragücü 2 net pozisyon yakaladı, ikisi de bizim kişisel hatalarımızın devamında geldi. Özellikle ikincisinde, Hürriyet'in pozisyonunda, şanslı olduğumuzu düşünüyorum...
Hakem hakkında konuşmak artık can sıkıyor ama İsmail'in hali neydi öyle maç sonunda? Dizleri delik deşik oldu, ayak bilekleri şişti çocuğun. 50.dakikada görülmeyen (!) bir elle kontrol var ki, evlere şenlik. Direkt yan hakemin önünde. 52.dakikada İsmail ve Nobre'ye kasti iki tekme var 5 saniye ara ile, ikisinin de top ile alakası sıfır ama ikisi de es geçildi ve kart çıkmadı. Aynı hakem Toraman'a kendini attığı için, Ferrari'ye süre geçirdiğini düşündüğü için kartları tak diye çıkardı. İlginç...Ankaraspor arasıra yenebiliyordu bizi. Geçen sezon İnönü'de 2 kez yendiler mesela. O Ankaraspor'dan 13 oyuncu Ankaragücü'ne verildi. 5 tanesi ilk 11'de başladı bugün maça ama ne fayda! Sorun oyuncularda değil, formadaymış demek ki. Ankaragüçlülere yağmurlu havada su yok İnönü'de, Ankara'da. Son 15 maç 14 galibiyet 1 beraberlik. Bu kadar bariz, bu kadar ezici bir üstünlük. Hem de bizden bu kadar nefret eden bir topluluğa karşı. Keyif verici gerçekten...
Sırada Wolfsburg var... Ferrari'nin deyimiyle sezonun şu ana kadar ki en önemli maçı... Gazamız mübarek olsun...
Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Ankaragücü - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - 2009/10 İstatistikler
1 yorum:
Antrenman maçıydı.
Asıl olay Wolfsburg maçı.
Ben de 1-2 şey yazdım BJkyle ilgili ama kısa. :))
Yorum Gönder