23 Ağustos 2009 Pazar

Tekleye tekleye...; 0-0

Geçen sezon Ankara'da oynadığı 5 resmi maçın tamamını kazanırken, rakiplerine toplam 16 gol atan takımımız, bugünkü 90 dakika boyunca Nihat'in yakalayamadığı Tello'nun uzun topu ve Tello'nun direkten dönen korner atışından başka pozisyon üretemedi. Hücümda hiç bir varyasyon yok, şut atan yok, şut atmak icin pozisyon yaratan yok, boşa kaçan yok vs.

Ekran başından oflayarak kalktım maç sonunda. Puan kaybı çok mühim degil, illa ki telafi edilir. Ancak gelecek ile ilgili soru işaretlerinin çokluğu, takımın oyununu hücüma taşımasındaki ciddi sorunlar, 90 dakikayı "o pozisyon nasıl kaçar ya" denilebilecek bir pozisyona girmeden tamamlamak, insanın içini karartıyor, hevesini kaçırıyor.

Erhan'ın ilk yarıdaki kötü oyunundan sonra Rıdvan'ın oyuna girişini mantıklı buldum. Erhan cidden kötüydü, ortaları dağlara taşlaraydı. Ancak diğer iki değişikliğe anlam veremedim. Ne Nobre oyuna girerken Uğur yerine Fink'in çıkışını, ne de 80.dakikada gerçekleşen İsmail-İbrahim Uzülmez değişikliğini anlamadım. Kendisinden fazla haz etmesem de bir Serdar takviyesi sanki daha iyi olurdu. Bu arada günün hayalkırıklığı açık ara Holosko'ydu benim açımdan.
Bir iki gün lazım bu maçın hissettirdiklerini ve yarattığı kara tabloyu silebilmek için. Pazartesi'den sonra bir nebze olsun kendimize gelir, Perşembe kura çekimi heyecanını yaşar, Cuma günü takımın ilk kez İnönü'de dolu tribünler önünde oynayacak olmasının güzelliğiyle havamızı buluruz.

Sen benim her gece efkarım....

Maç ile ilgili sayfalar: BEŞİKTAŞ vs Gençlerbirliği - 2009/10 Süper Lig'de BEŞİKTAŞ - İstatistikler 2009/10

Hiç yorum yok: