2 Haziran 2009 Salı

Bu büyük taraftara böyle kutlama yakışır!

Önceleri 'Bu büyük taraftara şampiyonluk yakışır' diyorduk, sonra 'çifte kupa yakışır' dedik, ardından çifte kupa kazanılınca 'böyle kutlamalar yakışır' demeye başladık. 19 yıl sonra gelen duble, harika bir kutlama eşliğinde kutlanmalıydı. Öyle de oldu.
Saat 16.30 civarı semtteydim. Bir hafta önceki Galatasaray maçı öncesinden farksızdı ortam. Saat 18 civarı stada doğru yol almaya başladık. 18.20'de stad önünde nereye gireceğimizi düşünürken, Kapalı Üst'e girenlerin gerisi geriye dışarı çıktığını gördük. Yılmadık, Kapalı Üst'e girme fikrimizden vazgeçmedik ve içeri daldık. Kalabalık merdivenlere taşmıştı resmen. Kalabalığı yara yara, nefes almanın dahi zor olduğu kalabalığın tam içine girdik.
Bugün kutlama günü dedik, söylenmeye, vızvızlanmaya yer yok. Tüm sene bu takımın stresini, cefasını çekmişiz. Gerekirse sefasını da cefa çekerek süreriz! Kalabalıktan hoşlanmayan bazı taraftarlarımızın tribünden ayrılıp, başka tribünlere doğru yol almasıyla ve Kapalı Üst'e dışarıdan takviyenin azalmasıyla tribünde yer bakımından biraz rahatladık.
Şovlardan biraz önce sahaya çocukların dalması ve güvenliğin haliyle onları engellemeye çalışması tribünden tepki aldı. Neyse ki, kısa süreli gerginliğin ardından yavru kartallara sahaya girme izni verildi. Ancak sahaya giren çocuk sayısı biraz abartıldı. Bu sefer anonslar eşliğinde görevliler duruma el atmak zorunda kaldı. Kapalı Tribünün, çocukların sayısının fazlalığına verdiği tepkiyi şimdi buraya yazamıyorum ama komikti hakikaten :) Bu kargaşadan kısa süre sonra şarkıcılar sahne almaya başladılar. Demet Akalın ve Mustafa Sandal yanılmıyorsam 4'er şarkı söylediler. Ardından Anadolu Ateşi sahneye çıktı. Kabul etmek gerek ki şovları her ne kadar ilgi çekici ve hoş olsa da, insanların o an düşünebildiği tek şey bir an önce kupa seromonisinin yapılmasıydı.

Bu arada şarkılarla coşan Yeni Açık, Kapalı'dan muazzam gözüküyordu. Arkadaşlarıma çektiğim mesajlarda da aynen 'İtalyan Curva'ları gelsin bizden ders alsın' yazdım. Hakikaten süperlerdi...

Ara ara yapılan meşale şovlar nedeniyle bazen 2-3 sıra aşağısını görmekte bile zorlandığımız oldu. Özellikle kupa kaldırılırken ki şov feciydi. Bunun üzerine bir şov Türkiye görmedi henüz. Uzun süre göremeyeceğini de söyleyebilirim.

Çifte kupa ile tur atacak olan oyuncularımıza bu sefer şampiyonluk kupası kaldırıldıktan sonra sahaya dalan kalabalık engel oldu. Bu sefer anonslar da haklı olarak sertleşti. Saha bir anda ana baba gününe dönmüştü. İş yine Kapalı tribüne düşünce, özellikle Kutu'dan yükselen sert tezahuratlar bir nebze olsun kalabalığı dışarı alma konusunda yardımcı oldu görevlilere. Kalabalık saha dışına çıkarılınca, kupa turu da başladı.

Kupa turunda dikkat çekici şeyler Ernst-Cisse, Zapo-Sivok-Holosko uyumlarıydı. Cisse-Ernst ikilisi Denizli'de de sürekli beraberlerdi. Kutlamalarda ise Zapo-Sivok-Holosko iyice kendilerinden geçmiş, üst üste üçlülerle tribünleri coşturuyorlardı. Bu arada teker teker futbolcularımızın sahaya davet edildiği sürede tribünü en fazla coşturan ikilinin de Zapo ile Sivok olduğunu söylemek lazım. Deli gibi sevindiler resmen yerlerde kayarak :) Helal olsun ikisine de..

Meşale şovlar her yakıldıkca aklıma 1996/97 sezonunda oynanan 2-2'lik Valencia maçı geldi. O görüntülere benzer görüntüler oluştu Pazar günü. Kutlamaların sabahında Denizli'den yorgun argın gelmiş, 2 saatlik uyku ile semte akmış biri olarak kutlamaların sonunda 'iyi ki gelmişim' dedim. Hakikaten çok güzel bir gün geçirdik... Allah daha nicelerini yaşamamızı nasip etsin.

İlla ki belirtmeyi unuttuğum ayrıntılar vardır ama yazıyı burada keseyim, daha uzamasın. Yalnız bugün gazetede rastladığım Fabian Ernst'in Kicker dergisine verdiği demeçle bitirmek istiyorum yazımı;

BEŞİKTAŞlı Fabian Ernst, Alman spor dergisi Kicker'e yaptığı açıklamada, ''En şaşırtıcı deneyiminiz neydi'' şeklindeki bir soruya karşılık, ''Taraftarların desteği olağanüstü, bize çok yardım ettiler. Böyle bir şeyi insanın kendisi yaşaması lazım'' dedi.

BEŞİKTAŞ'ta daha yeni olmasına rağmen yaşadıklarının kendisini çok duygulandırdığını ifade eden Ernst, Werder Bremen'de hemen hemen aynı şeyleri yaşamasına rağmen taraftarların coşkusunun çok farklı boyutlarda olduğunu, şampiyonluk kutlamasında Beşiktaş'ta iki katlı bir otobüsle tur attıklarını, daha sonra gittikleri stadın da tıklım tıklım dolu olduğunu kaydetti.

Hiç yorum yok: