Efes Pilsen, Koraç Kupası'nı almış. Televizyon programlarına çıkıyorlar doğal olarak. Türkiye'de bir ilk sonuçta. Ufuk Sarıca alıyor mikrofonu ve spikerin sorusunu cevaplamadan önce o bir soru yöneltiyor spikere; BEŞİKTAŞ maçı kaç kaç?
O gün başladı aslında Ufuk Sarıca hayranlığım. BEŞİKTAŞ'a karşı çok iyi maçlar çıkardığı da oldu, ancak hiç bir zaman ona kızamadım. BEŞİKTAŞ'ta aktif olarak basketbol oynamasını hep istedim. 2003/04 sezonunda bu istediğim de gerçekleşti. Oyunculuk kariyerini tamamladıktan sonra da coach olarak altyapımızda bazı takımları çalıştırdı. Ardından bir ara geçici süreliğine A Takım coach'umuz oldu. Şu an kulübümüzde çalışmasa da, gelecekte döneceğine eminim.
Peki ben bunları neden mi anlattım? Çünkü kendisini Galatasaray maçında stadda gördüm. Zaman zaman Kapalı tribünde maç izlediğini arkadaşlardan duymuştum, televizyonlarda görüntülerine rastlamıştım. Ancak Pazar günü kendi gözlerimle ilk kez şahit oldum. Bu yazıyı yazmayı da bu yüzden uygun gördüm.
Seviyoruz seni, seviyoruz...şık şık!
1 yorum:
Beşiktaşlılığı yüzünden akan bir insan, İDOL olabilecekken kaybettiğimiz yada tarihimze yerleştiremediğimiz bir farklı değerde Sarıca'dır kanımca.
Yorum Gönder