7 Aralık 2008 Pazar

14.Hafta | BEŞİKTAŞ 1-3 Ankaraspor

Deplasmanlardaki puan kayıplarını bir şey demiyorduk. Bu ligin zorlaştığının kanıtı sadece, hem diğer iki büyük de puan kayıpları yapıyor deplasmanlarda diyorduk. Ancak bu sezon 9 resmi maçın 8'ini kazanıp 1'inde berabere kaldığımız stadımızda, böylesine bir yenilgiyi beklemiyorduk. Bu hesapta yoktu, her şeyi alt üst etti. Mesela puan durumunu. Haftaya ikinci giren takımımızın, 14.haftayı altıncı kapatma ihtimali var.
Bu sezon kimi övsek, 3 maça kalmaz hayalkırıklığı yaşatıyor bizlere. Zapo dedik, İBB,Metalist ve en son Fenerbahçe maçında bazı hataları oldu. Sivok diyorduk, dün bir gol,bir kırmızı kart ile maça damgasını vurdu. Biz mi abartıyoruz iki güzel top oynayanı, yoksa bunlara şanssızlık veya futbolun bir parçası mı denmeli, bilemiyorum.

Mustafa Denizli'nin kadroyu düzeltmesinden sonra,bu sefer de oyuncu değişiklikleriyle ilgili sorunlar çıktı basımıza. Kim anlatabilir ki orta sahadaki tek pres yapan adamın çıkıp, yerine Serdar Özkan'ın girme amacını ? veya Zapo-Serdar Kurtuluş değişikliğini ? Iki haftada hem kendine olan güven eridi gitti, hem diğerleriyle aramızdaki puan farkı.

Ufak bir kıvılcımda ateş almaya müsait, başarısızlıklardan ve bahanelerden bunalmış taraftar, haklı olarak tepkisini dile getirmeye başladı. Bundan en büyük payı Delgado aldı. Delgado ıslıklanmalı mıydı bilinmez ama artık kendinde bir şeyleri değiştirmesi gerektiği aşikar.
Vasat oyun, yapılan 3 puan kaybı, hatalar zinciri vs diyoruz ama yine de atlamayalım, buz gibi penaltımız verilmedi durum 1-2'ken. Tello'nun hareketi de kırmızı kartlıkmış, sonradan gördük. Sivok'a zaten diyecek bir şey yok.

Fazla üzerine yorum yapilabilecek bir maç değil. Hele hele bizde bu şevki bırakan bir 90 dakika hiç değil... Velhasıl, öyle garip bir gece daha geçti İnönü'de. 2 Cumartesi'dir kahroluyoruz, Allah üçüncüsünü yaşatmasın.

Hiç yorum yok: